GÖÇ İdaresi son rakamları geçenlerde açıkladı.

Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon 570 bin Suriyeli yaşıyor. Gayrı resmi değerlendirmelere göre ise bu sayı 4 milyon civarında.

Yani neredeyse Türkiye’de yaşayan her 20-21 kişiden biri Suriyeli. Bu da yüksek doğum oranına da sahip Suriyelilerin sayıları dikkate alındığında devletin yakından koordine etmesi gereken orta ve uzun vadeli bir projeksiyon yaratmayı gerekli kılıyor.

Çocuğundan yaşlısına, kadınından erkeğine, öğrencisinden işçisine, Suriyelilerin, her yönü ile ciddi kapsamlı projelerle toplumumuza sosyolojik rehabilitasyon ve adaptasyonunun devamlılığını sağlamayı kritik hale getiriyor.

‘Onlar bizim misafirimiz barış ve istikrar geldiğinde er geç ülkelerine döneceklerdir’ temennisi olsa da Suriye’de gerçek şartlara baktığımızda bu durumun, ne kısa ne orta ve hatta ne de uzak vadede gerçekleşmesi çok zor gibi görünüyor.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Müdürlüğü ve Mülteciler Derneği belirli aralıklarla raporlar açıklıyor.

Gelin şöyle rakamlara biraz daha yakından bakalım;

Buna göre; 3 milyon 570 bin kişinin 1 milyon 935 bin 499’unu erkekler, 1 milyon 634 bin 853’ünü de kadınlar oluşturuyor.

3,3 MİLYON DIŞARIDA

Barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı da Haziran 2018 itibarıyla 216 bin 890 kişi. 3 milyon 353 bin civarı kişi ise kamp dışında il ve ilçelerde yaşıyor.

EN ÇOK SURİYELİ İSTANBUL’DA

En çok Suriyeli barındıran şehir ise tam 563 bin 15 kişi ile İstanbul. Suriyelilerin en az olduğu şehir ise 28 kişi ile Bayburt. Bayburt’u 34 kişi ile Artvin, 44 kişi ile Tunceli takip ediyor.

KİLİS’TE BAŞABAŞ

Suriyelilerin yerli nüfusa oranla en yoğun yaşadığı il ise yüzde 96,26 ile Kilis. Burada kayıtlı Suriyeli sayısı, Türk vatandaşlarının 5 bin 58 kişi daha az. Şehirde 131 bin 261 Suriyeli yaşıyor.

ARTVİN, GİRESUN VE BAYBURT

Suriyelilerin nüfusa oranla yoğunluğunun en az olduğu şehirler ise yüzde 0,02 ile Artvin. Artvin’i yüzde 0,03 ile Bayburt ve Giresun takip ediyor.

7 YILDA 55 BİN SURİYELİ VATANDAŞ

2011’den bu yana, Suriye uyruklu olup Türk vatandaşlığı alan kişi sayısı 55 bin 583. Bunlardan 25 bini 0-18 yaş grubunda.

Tablo böyle. Başkanlık Sisteminde bana kalırsa bu konu, ayrı ve tam yetkili olan bir birim, bir başkanlık tarafından koordine edilmeli.

Anlaşılan bu kadar büyük bir Suriyeli sayısına rağmen bir bakanlık olmayacak. Ama en azından her bakanlığın yetki kargaşası içinde sıkışmayan, Başkana bağlı olan bir yapı bu hassas meselenin iyi ve etkin koordine edilmesini sağlar.

Tabii ki bu insanların durumu çok zor. Kimse vatanını terk etmek istemez. Allah kimseyi vatansız bırakmasın.

Ancak bu noktada; Türkiye’nin, Suriye’de eğer istikrar ve barış sağlanırsa, yerle bir olmuş Suriye’nin yeniden imarına yönelik gelecek eksenli ulusal ve uluslararası bir oyun planı için de şimdiden hazırlıklara başlaması gerekecek.

Türkiye’de de yüzde 10 civarı seyreden işsizlik gözönüne alındığında iş bekleyen kendi vatandaşlarımız ile yine topluma katma değer anlamında kazandırılması gereken Suriyeliler arasında denge hassasiyetle izlenmeli.

Suriyelilere karşı düşmanlığı kötü niyetle körükleyenlere dikkat edildiği kadar Suriyelilerin de Türkiye’nin toplumsal kurallarına da aynı derecede uymasının eğitimi ve takibi de önem arzediyor.

Şüphesiz Türkiye’nin bu insanlık dramı yaşayan insanlara şartlarını zorlayarak fedakarca kucak açmasının da hakkını vermek lazım. Tüm dünyaya, büyük bir insanlık örneğidir. Batının Türkiye’ye verdiği mültecilere destek sözlerini ne kadar tuttuğu da malumunuz.

Bu nedenle bu konuda ne yaparsa yine Türkiye yapacaktır.

Bir yanıt yazın