Haber basına yansıdı.

PKK/KCK terör örgütünün en üst düzey elebaşılarından Hacer Hilal kod adlı Nazife Bilen, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kandil Dağı’ndaki ortak operasyonuyla etkisiz hale getirildi. Örgütün üst düzey karar alma organlarından olan sözde KCK Önderlik Komitesi ve Yürütme Konseyi’nin 6 üyesinden biri olan Nazife Bilen, Suriye ve Lübnan’da örgütün elebaşı Abdullah Öcalan’dan bizzat siyasi ve askeri olarak eğitim alan
militanlardan biriydi. Bilen, daha sonra PKK’nın kadın örgütlenmesinin kurucuları arasında yer aldı. Örgütte çok sayıda kadına yönelik baskı, tecavüz, taciz gibi olayların üstünün örtülmesindeki aktif isimlerden biri bu teröristti.

Operasyonun bu çerçevede, örgütün kadın örgütlenmesi açısından büyük moral bozukluğu oluşturacağı kesin gibi. Çünkü örgütün Irak yapılanmasının kadın ayağı ilk kez bu çapta büyük bir darbe yemiş oldu. Bunun kısa ve orta vadeli sonuçları olacağı konusunda uzmanlar hemfikir.

Gelelim esas detaya… Yani operasyonun nasıl gerçekleştirildiğine.

Bilindiği üzere son yıllarda MİT ile TSK, çok sayıda ortak operasyonla terör örgütüne darbe üstüne darbe indirmişti. Ancak bu operasyonda farklı bir ayrıntı dikkat çekti.

Hatırlayın… FETÖ, kumpas dönemlerinde MİT’in, terör örgütüne yönelik istihbarat çalışmalarına da darbe indirmişti. Hatta FETÖ militanlarının, örgütün içine sızan çok sayıda MİT personelinin isim listesini, PKK terör örgütüne verdiği de ortaya çıkmış, bu isimsiz kahramanların örgüt tarafından alçakça şehit edildikleri belirtilmişti. FETÖ’nun bu ihaneti, genelde Türkiye Cumhuriyeti’nin özelde ise MİT’in örgüte yönelik operasyonel çalışmalarına
zarar vermişti.

İşte bu operasyondaki detay, MİT’in bu konudaki zararı telafi ettiği ve örgütün artık tam kalbine, yani inine girdiğinin anlaşılması. Edindiğim bilgilere göre MİT, uzun süredir terör örgütünün elebaşlarının etkisiz hale getirilmesi için çalışmalar yürütmekte. Bu operasyon için de Kandil bölgesinde insana dayalı bir şekilde gerek örgüt içerisindeki gerekse yerel istihbari unsurlardan faydalandı. Operasyondan aylar önce, bölgede kurulan yerel ağ unsurları üzerinden hedef ile ilgili anlık bilgileri derlemeye başladı.

Operasyon günü de MİT karargahındaki değerlendirme sonrasında operasyonun düğmesine basıldı. Sivillerin operasyondan etkilenmemesi ve hedefin tek vuruşla imhası için detaylı çalışıldı.

Operasyonun hemen öncesinde güvenlikleri için bazı MİT unsurları farklı bölgelere sevk edildi.

Özetle Türk devleti Kandil’de örgütün inine, elebaşlarının ensesine kadar girdi. Dibinden istihbarat topladı ve en üst düzey isimlerden birini etkisiz hale getirdi.

Bu durum, önümüzdeki dönemde örgütün içinde çok büyük korku ve sarsıntı psikolojisi oluşturacaktır. Zaten paranoyak olan örgüt elebaşları iyice korku sütunlarının arkasına saklanacaklardır.

Önümüzdeki yıllarda FETÖ veya bir benzeri ihanet şebekesi güçlenip yeni bir vatana ihanet içeren operasyon çekmediği sürece, PKK için alarm zilleri artık çok daha yüksek sesle çalıyor demek iddialı bir cümle olmaz.

Bir yanıt yazın