01 Şubat 1969 yılında Ankara’da doğmuşum ama 3,5 yaşımda İzmir’e gelmişim. Ankara’yı bana sorarsanız Kızılay’dan başka bir yerini ne yazık ki bilemiyorum. Koyu bir İzmir aşığı olduğum kesin, anne tarafım her ne kadar İstanbullu olsa bile.
İlk, orta, lise öğrenimimi İzmir Karşıyaka’da tamamladım. Kadere bak ilkokulumun adı da Ankara ilkokuluydu, ortaokulumun adı Karşıyaka Ortaokulu (ŞUBE) lisemin adı ise Havva Özişbakan Lisesi idi.
Herkes gibi benimde lise yıllarımın çok ayrı bir yeri var nedeni şu: Tam 6 yılımı verdim o okula. Ama arkadaşlıklarımın kurulduğu, popüler olduğum yıllardı benim için. Çünkü okulun bando majörlüğünden tutunda, tiyatrosuna, futbol takımına, basket takımına, halk oyunlarına ve müzik koluna kadar her şeyden sorumlu kişi olarak görev almıştım. Bu okulun 6 yıl sürmesinin nedeni tabi ki bunlardı. Hiç pişman olmadım biliyor musunuz? Çünkü çok mutlu olduğum yerdeyim şimdi.
Derken hem profesyonel anlamda müzisyenliğim ve Karşıyaka Turizm ve Halk Oyunları Derneğinde ( KATHOD ) dansçılığım bu lise yıllarına denk geliyor. Bu arada Karşıyaka Genç Futbol takımında orta saha oyuncusu olarak da oynardım, oradan Altınordu’ya geçtim. Ama babacığım derslerim aksıyor diye futbol yaşantıma nokta koydu, iyide yapmış.
Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümünü kazanarak üniversite yıllarım başladı (1989) ve 5 yıl takıntısız bölüm 2.si olarak mezun oldum. Mezun olur olmaz aynı bölümde öğretim görevlisi olarak göreve başladım. Bu arada neler mi yaptım? Türk Halk Oyunları Camiasına müzik düzenlemeleri yaptım, birçok bakanlığın düzenlemiş olduğu Halk Oyunları yarışmalarında müzik gurubum ile birlikte Türkiye Şampiyonlukları kazandım.
1989 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü ile Polonya nın Zakopane Kentinde yapılan Dünya Halk Oyunları yarışmasında dansçı olarak görev yaptım ve Dünya Şampiyonluğu kazandık.
2001 yılında yine kendi okulum ile Fransa’nın Dijon Kentinde yapılan Halk Oyunları Olimpiyatlarında Müzik Direktörlüğü yaptım ve Olimpiyat Şampiyonluğu kazandık.
Bu arada beste de yapıyordum. Acaba kime verebilirim bu besteleri diye araştırırken, bir arkadaşımın vesilesiyle İstanbul yılları ve yolları başladı. İlk bestemi Sevgili arkadaşım Ali Altay‘a verdim. Parçanın adı Almam Lazım idi. Kader işte kendi parçam bana nasip oldu. Sonra Haluk Levent’e Cesareti Ustadır adlı parçamı verdim. Sonra Sevgili dostum Kubat’a Bir Çift Sözüm Var adlı parçamı verdim.
Sonra karşıma ağabeyim kadar önemli Halil Ağar çıktı ve dedi ki: Şimdi sen bir albüm yap ben seni her konuda destekleyeyim. Ve karşınızdayım işte.
Halk Müziğini ve Rock Müziği seven siz sevgili dinleyenlerim. İnsan yaşamı çok engebeli neyin ne olacağı hiç belli olmuyor. Yeter ki kendinize bir ilke koyun ve inanın. Müzik yaşamımda bana idol olmuş üç ismi vermeden geçemeyeceğim. Elvis Presley, Orhan Gencebay ve Barış Manço.
Müziğimin çıkışı bu üç isim ve halk müziğimizdir, yani FOLK-ROCK. Umarım sizlere doğru yolu gösterebilirim. Tabi ki bu tınıyı yakalayan sevgili aranjörüm Mehmethan’a değinmeden geçemeyeceğim, beni çok iyi anlayan ve beynini bu uğurda ortaya koyan kardeşim Mehmethan ile daha çok güzel işler yapacağız sevgili dostlar. Bu arada benim gerçek adımdır Tarkan Erkan, bazıları buna inanmıyor ama doğuştan böyle. Soyadımız Erkan, benim doğduğum yıllarda Tarkan ismi çok popülermiş ve ağabeylerim adımı koymuşlar.
Son sözüm ise şudur:
Atatürk’çüyüm sonuna kadar devam…
Eğitime öğretime devam…
Folk-Rock yapmaya devam ve iyi müzik yapmaya devam…
Söz veriyorum.
Sevmek gerek saymak gerek
Akıl gerek fikir gerek
Önce insan olmak gerek
Ateş olup yanmak gerek.
Ağlamalı ağlatmamalı
Kardeş olmalı can olmalı
Saygı sevgi hep olmalı
Can yakmamalı