MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık önceki gün çok önemli bir açıklama yaptı.
Kısaca hatırlatalım; Türkiye’nin terör örgütü PKK ile mücadelesi için Bakan Işık, “35 yıllık mücadele tarihinin en başarılı dönemini yaşıyoruz. 23 Temmuz 2015’ten bu yana yaklaşık 2 yılda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 10 bin 657. Bu önemli bir başarıdır. Artık terör örgütü eylem yapamaz hale gelmiştir. Kalleşçe EYP gibi, çok uzaktan havan atmak gibi eylemlerin dışında Allah’a hamdolsun eylem yapamaz konuma geldi. İnşallah bu terör örgütünün tamamen belini kıracağız ve bir daha bu ülkeye tehdit olmaması için de gereken tüm tedbirleri alacağız.” ifadelerini kullandı.
Bakan Işık’ın bir cümlesi hariç açıklamaları çok doğru ve hayati. O da ’35 yıllık mücadelenin en başarılı dönemi’ ifadesi.
Sayın Bakan, bu sözleri ile bugüne dek canla başla mücadele etmiş vatan evlatlarına, polis ve diğer güvenlik istihbarat birimlerinin özverili çalışmalarına bence biraz haksızlık etmiş.
Çünkü eğer bu vatan evlatlarının hiçbir şeyle ölçülemeyen 35 yıldır süren bitmeyen azmi olmasaydı bugünkü başarı tesis edilemezdi. PKK terörünün geldiği nokta çok dramatik olurdu. Çok büyük fedakarlıklarla neler yapıldığı hepimizin hatırımızdadır.
BÜYÜK FEDAKARLIK
Evet doğrudur. Geçen Ağustos’tan bu yana muazzam bir harekat gerçekleştiriliyor. Hain darbercilerin 15 Temmuz ihanetine uğrayan, Fırat Kalkanı gibi zorlu bir sınır ötesi harekat gerçekleştiren TSK bütün bunlara rağmen Hakkari-Çukurca ekseninden terörist sınır geçişlerini neredeyse sıfıra indirdi.
Kışın eksi 30 derecelerde bile o dağlarda nöbet tuttu. Ama sonuçta, 2. Ordu bünyesinde koordine edilen bu başarılı harekat 35 yılın emekleri ile oluşan sürecin üzerine inşa edildi.
Bakan Işık’ın açıklamalarında etkisiz hale getirilen terörist sayısına dair verdiği rakam aslında Türkiye’nin silahla mücadelesine kararlı bir şekilde devam etmesi gerekirken, meselenin aynı zamanda dikkat edilmesi gereken dış ihanet noktaları olduğunu da ortaya koyuyor.
DEV RAKAM
Açıklamaya göre son iki yılda etkisiz hale getirilen PKK’lı terörist sayısı 10 bin 657.
Hatırlarsanız bazı raporlarda terör örgütünün yurtiçi ve yurtdışı militan sayısı toplamda 5 ile 12 bin arasında değişen rakamlarda veriliyordu. Yani, aslında örgüt neredeyse tamamen bitme tükenme noktasına geldi.
Ancak halen Kandil’de ve diğer kamplarında örgütün çok sayıda adamı olduğu da biliniyor. Peki bu nasıl oluyor? Yani terör örgütü PKK tamamen nasıl oluyor da hala bitmiyor?
CEVABI ÇOK BASİT
Cevabı çok basit. PKK bitmiyor değil bitirilmiyor. Türkiye’nin aleyhine bir örgütü hangi dış ve iç hain mihrak bitirtir ki.
Bu ülkenin dikkatini dağıtacak, madden manen diğer önemli meselelerine eğilmesinin önüne geçecek bu terör yapısının yaşatılması için bu global konjonktür elinden geleni yapıyor.
KRİTİK BAŞLIKLAR
Bu çerçevede yapılan değerlendirmelerde şu hususlara dikkat etmekte fayda var;
1- Örgüte katılımlar önemli ölçüde azalsa da katılımların Irak ve Suriye merkezli PYD/YPG ekseninde devamı söz konusu.
2- Ankara’da isimleri delilleri ile çok iyi bilinen ülkeler, PKK’ya mali desteğin yanısıra, Türkiye’nin maddi manevi, fiziki askeri potansiyelini yıpratmak amacıyla PKK kartını sürekli canlı tutmaya çalışıyor.
3- Böylece, Türkiye’nin uluslararası alanda kuvvetli bir aktör ve belirleyici jeopolitik güç olmasındaki etkin aktör TSK’nın da gücü sürekli bölünüyor. Potansiyelinin bir bölümünü sürekli olarak mecburen bu terör belası ile meşgul tutuyorlar.
4-PKK kartını Türkiye’ye karşı kullanmakla bunu siyasi ve fiziki bir manivela olarak yönetiyorlar.
5-Terörle mücadelenin beraberinde getirdiği sosyolojik siyasi zorlukları uluslararası alanda Türkiye’nin dezavantajına kullanıyorlar.
Tabii bütün bunlar olurken biz de birbirimizin boğazına sarılıp bitirmeye çalışınca bu Türkiye’nin altını oyanların ekmeğine yağ sürülüyor.
Hepimiz bu ülkenin zorluklarında en azından beraber olmayı başaralım. Bunu yaparken de karşılıklı birbirimizi anlayalım dinleyelim.
Yeter ki güzel günler ülkemizin olsun.