REFERANDUM süreci artık netleşti. İki ay sonra başkanlık sistemi merkezli bir oylama yapılacak.
Halk hür iradesi ışığında “Parlamenter sisteme devam” mı diyecek, yoksa başkanlığa mı geçilecek karar verecek.
ANKETLER NE ANLAMA GELİYOR?
Twitter adresimden bir anket yaptım. Yaklaşık 25 bin kişi bir gün içinde oy kullandı. Oylar, yüzde 62 oranla referanduma “Hayır” denileceği yönünde çıktı. Yüzde 28 de “Evet” diyen oldu. Geriye kalanların yüzde 4’ü “çekimser” olduğunu belirtti, diğer kısmı da oy kullanmayacağını söyledi.
TWITTER ÖLÇÜTÜ
Kimilerine göre; kullanıcı profilleri nedeni ile Twitter bir ölçüt değil, bu anketle gelen oranlar bir ölçüt olamaz ve kesinlikle halk “Evet” diyecek.
KİMİLERİNE GÖRE
Kimilerine göre ise; bu anket sonucu referandum sürecinin, “Evet” bekleyenler için o kadar da kolay olmayacağının açık bir göstergesi.
BAZILARI DA...
Bazıları da; “kişiye göre takipçi profilinin belirleyici olduğu” iddiasında bulundu, ki bunun aksi tezleri olsa da.
Neyse, sonucu beğenmeyip kendince saldıranlar da vardı, ancak herkes bir tez ortaya koydu sonuç olarak.
Sadece soru sorduk ve anket yaptık. Garip komplo teorileri tezlerle vakit kaybetmeye gerek yok. Sonucu halk belirleyecek.
Anketle bana, ‘İstediğin olmadı’ ya da tam tersini yazıp ‘İstediğin oldu’ diyenler, akla hayale gelmedik nefret söylemleri ve önyargılarla neler, neler yazanlar oldu! Canları sağolsun.
Kamuoyu önünde olunca her türlü şeyle karşılaşmak doğaldır. Ama aramızda kalsın; hesapların detaylarına baktığımızda bazı dikkat çeken yorumların arkasından takma isimle yazan kompleksli tanıdıkların çıkması çok trajikomik.
Sizin de başınıza gelirse aklınızda olsun kompleksli tanıdıklarınız olabilir:)
ASIL ENDİŞE KONUSU
Ama asıl endişe konusu hepimizin geldiği psikoloji. Nefret, inanılmaz bir kamplaşma ve birbirini yok etmeyi düşünecek kadar karşılıklı tahammülsüzlük. Nefret hepimizi kör ediyor!
Bu yaşa geldim, hiç bu kadar kamplaşma hatırlamıyorum. Akılların tutulduğu, kendi kamplarımızın ülkeyi bir arada tutan temel değerleri parçalayacak kadar gözünün döndüğü bir atmosfer. Bunu benden çok büyükler de söylüyor. Şimdi bir de önümüzde referandum var.
ÜMİT EDELİM
Referandum sürecinde “Evet” ve “Hayır” cephesi olacak. Ümit edelim; Herkes kendi cephesinin tezini medeni şekilde halka anlatsın. Evet süreç sert geçecek ama ümit edelim, ülkede yine kamplaşma ve nefret de bu kampanya ile daha yükselişe yol açmasın.
Kullandığı üslupla herkes birbirine saygılı olsun. Halka “Şöyle oy verirsen böylesin”, “Böyle oy verirsen şöylesin” saldırganlığına girmeden şu referandum sürecini bitirelim.
Ama üzülerek görüyorum ki; ‘hain, kişiliksiz, cahil, yalaka ya da vatan haini’ lafları başta olmak üzere karşılıklı kampların birbirine hakaretleri havada uçuşuyor.
Şimdiden duyar gibiyim değerli okurlardan bazılarının ‘Onu bize değil, diğerlerine söyle’ dediğini.
Hayır ben herkese söylüyorum. Yapmayın…
DAHA 2 AY VAR, AMAN DİKKAT
Daha önümüzde iki ay var. Şimdiden bu kadar tansiyon tırmanırsa, bu sürecin psikolojisini, zaten zorlu olaylar ve gerginliklerle iyi durumda olmayan ruh halimizle nasıl kaldıracağız?
Biz, farklı düşünsek de hepimiz milletiz.
Yapmayalım…
Gelin birbirimize bağırmayalım.
Gelin birbirimizi dinleyelim.
Gelin birbirimize tahammül edelim.
Gelin bu nefret kamplaşmasının sonunda hepimizin kaybedeceğini unutmayalım.
Gelin, “Hayır” diyenlerin de, “Evet” diyenlerin de ortak paydasının bu vatanı sevmek olduğundan yola çıkalım.
Gelin başka problemlerimizin de olduğunu ve onları da çözmek zorunda olduğumuzu unutmadan en azından ortak paydalarımızda buluşmayı bilelim.
Gelin artık biraz olsun duralım. Hepimiz bu kavgalarımızdan artık çok yorulduk. Bizim borcumuz gelecek nesillere. Onların hatırına bu kavgayı artık sonlandıralım, bu şuursuzca tırmanan nefret sarmalında…
Bakın herkes gergin. Ekonomi gergin. İnsanlar nefret içinde. Geleceğimiz adına çocuklarımız adına aklımızı başımıza alalım.
Gelin, beraber yaşayabileceğimiz, Türkiye’den başka bir ülkemiz olmadığını unutmayalım.
Gelin güzel günlerde buluşalım…
Biz milletiz… Biz hep birlikte çok güzeliz…