Üniversite şenlik meydanlarından, koridorlarından, prova salonlarından doğan arkadaşlıklarına bir de “şarkılar yapalım, çalalım ve her yerde söyleyelim” gibi basit bir hayali ekleyenlerin ete-kemiğe bürünmüş hali; GECE YOLCULARI..

Sırtlarında enstrumanlarıyla, karış karış ülkeler – şehirler dolaşan… Duygularını ev ev, okul okul, sokak sokak dağ bayır anlatmak için yollara düşen.. Müziğin evliya çelebileri; GECE YOLCULARI..

Hayatın aşka ve insana ait bin bir yüzünü, ağlayan – ağlatan, gülen – güldüren şarkılarla kalplerimize kazıyan bir kaç aşık adam; GECE YOLCULARI…

Dünden yarına ölümsüz kalabilen ve üreten ne kadar müzisyen – solist – besteci – söz yazarı varsa, hem onlardır hem de onların sonsuza dek öğrencisidir; GECE YOLCULARI..

Yüzbinlerin milyonların dilinde,konser alanlarında elele ve birlikte bağır çağır söylenen şarkılardır; GECE YOLCULARI…

Kurucuları Edis ilhan(vokal), Uğur Arslantürkoğlu(gitar/back vokal) olmak üzere, Orkun Gezer(bas gitar), Umut Yıldız(lead gitar), Deniz Kaymaraz(davul) uzun süredir birlikte müzik yaptıkları kadrosudur…

Bir üniversite grubu olarak lise yıllarından arkadaş, Edis ve Uğur tarafından kurulan ve kurulduğu günden bu yana 5 olan üye sayısında herhangi bir değişiklik yapmadan, “şarkılar yapmak ve paylaşmak” manifestosuyla kurulmuş bir Pop-Rock grubu; Gece Yolcuları..

Manifestoları belliydi… Ama müziklerinin çerçevesi ne olacaktı? Neydi niyetleri? Temelde niyetleri, yapmak istedikleri müziği uzak kulaklara kadar ulaştırabilmekti.. Yani herkese ve her yere “Gece Yolcuları” müziği..

Peki nasıl olacaktı bu?

İlk prensipleri,liriklerinde Türkçeyi en yalın haliyle ve güzel kullanmaktı.. Daha sonra ise, rock müziğin evrensel doğrularını bu sözsel temelde bir araya getirme çabaları ile geçti yılları.. Provalar.. Çalışmlar.. Vee aktif sahne.. Yıllarca çaldılar.. Albüm yapana dek çaldılar.. Çaldılar…

Uygulamaya çalıştıkları melodik tavır, Türkiyeli olmalı ve modern rock yelpazesinin en özel yerine oturmalıydı. Yaşadıkları metropolün onlarda bıraktığı melankolik izler ile aşkın – hayatın tüm yüzlerini yansıtan bir söz – müzik bütünlüğü olmalıydı.. Hayat gibi, melankoliyi de, enerjiyi de kendi hayatlarındaki gibi dengeli ve içlerinden geldiği gibi vermek.. Öyle de oldu. Yıllar süren sahne ve amatör üretim süreci sonrası. Böylece yola çıktılar..

İlk albümleri “Gece Yolcuları” Cem Özkan prodüktörlüğünde ve EMI müzik Türkiye etiketiyle, 2004 yılında yayımlandı. Dokuz adet kendi parçalarından oluşan akustik tavırlı bir albümdü ve onların ilk profesyonel stüdyo albümüydü.

Bu albümle yakaladıkları büyük başarı ve bu albümden kliplendirdikleri ilk single “Unut Beni” hayal ettikleri yolculuğun ilk ve en değerli kilometre taşı olacaktı. “Unut Beni” aylarca müzik listelerinde kalarak ve çok sevilerek, grubun ülkenin en ücra köşelerinde dahi bilinmesini sağladı. Bu şarkı onların “O” şarkısıydı.

Daha sonra bu albümden “Yaban Gülü” ve “Ölüm de Var” adlı ve yine kendi üretimleri olan şarkılarla, bu genç grubun tesadüflerle açıklanamayacak başarısı perçinlenmiş oldu. Birçok müzik ödülü adaylığı ve destekleyici övgüler ilk albümden onlara gerekli enerjiyi fazlasıyla sağlamıştı..

Ama onların yapacak daha çok işi vardı. “Şarkılar yapmak ve paylaşmak” başarılmıştı. Ama ya “Beraberce söylemek?” Sırada ülkeye yolculuk vardı. Şehir şehir konserlerde her göze bakıldı, her kulağa söylendi, her el tutuldu.. Yaz kış demeden gerek üniversiteler, gerek liseler ve gerekse onların aileleri. Şaşırtıcıydı ve hatta bu ilgi korkutucuydu. Ama çok güzeldi. Onlar için bir yaş kuşağı ve bir seslenme bölgesi yoktu. Herkesleydiler ve herkestiler.
Üretmeye devam ettiler. Bir taraftan sahne onların artık evi gibiydi. Gelişiyor, alışıyor ve daha da güzel çalarak daha çok şarkı yapıyorlardı…

Bu süreç onları, yine ülkenin en özel müzik yapım şirketlerinden TMC Müzik ile birleştirdi. Şansları, iyi insanlar bulmakta şimdilik yüzlerine gülüyordu. Burada da, kendilerini bir ileri basamağa taşıyan ve onları kalıcı olarak müzik dünyamıza kazandıran “Gece Yolcuları 2” yi yine Cem Özkan prodüktörlüğünde yayımladılar. Albüm renk olarak önceki albümüne göre daha dolu ve biraz daha sert bir sounda sahipti. Tarih 2006.

Grubun, bu albümünde 11 orjinal şarkısı ve bir cover parça bulunuyordu..
Bu albümün çıkış parçası “Nerdesin”de çok başarılı oldu. Bir rock müzik grubu ezber bozmuştu. Çok geniş bir perspektifte; yaş, ekonomik durum, tarz, lokasyon sınırları dinlemeksizin, herkesçe sevilen parçalar yapıyorlardı. İnsanları mıknatıs gibi kendilerine çektiler. Bu aynı zamanda genç bir gurup için fazlaca büyük sorumluluk olsa da, onlar bir başka aşamaya geçmek için çoktan hazırdılar bile…

Amatör yıllarından kendilerine miras kalan ve yaptıkları orjinal şarkılarının da aslında kökenini oluşturan, bu şehrin, bu toprakların eski ve özel şarkılarını, yepyeni düzenlemelerle gelecek kuşakların kalbine kazımak. Bu yolda ilk üretimleri “Seninle Bir Dakika” oldu.. “Gece Yolcuları 2″den ikinci olarak, taraflı-tarafsız en beğenilen Eurovision parçamız “Seninle Bir Dakika”ya bambaşka bir bakış açısı ile yaklaşarak, şarkıyı tekrar listelerle ve yepyeni insanlara buluşturdular. Düzenlemesiyle de inanılmaz bir başarı kazanan parça, grubun bir başka özelliğinide ortaya koydu. Deneyim ve tecrübe. Demek ki “Denemek lazımmış özgürce..!”

Bu albümün son sözü ise, daha söylenmemişti. Söylendiğinde ise çok kuvvetli bir etki yarattı .Gerçek bir hit olan “Hüzün” parçasını lanse ettiklerinde, artık onlar kendi hayallerinin peşinde yaptıkları yolculuğun en keyifli zamanlarının başladığını görmüşlerdi. “Hüzün”ün, tarz dinlemeksizin, tüm radyolarda ve listelerde yükselmesinin ardından yeniden yollara düştüler. Çünkü yapmak yetmezdi. Beraber söylemekti asıl amaçları ve kavuştu yine yollar, yollara..

TMC etiketiyle çıkardkları bu başarılı albümün ve konserlerin dışında, bir diğer özellikleri ile de ön plana çıktılar. Müziklerini, bulunmak istedikleri diğer platformlarda da test etmek isteyen gurup, iki faklı spor klübümüz, Fenerbahçe’nin 100.yıl ve Tarbzonspor’un 40.yılları için özel marşlar bestelediler ve bu marşlar çok beğenildi. Ayrıca birçok sosyal sorumluluk projesinin ve kampanyalarının, ayrıca ülkemizde düzenlenen uluslararası spor oyunlarının bazılarının müziklerini besteleyip takdir topladılar..

2008 de ise yine TMC etiketi ve yine Cem Özkan ile birlikte, şu ana kadar sahne enerjilerini en çok yansıtan “Mavi” albümlerini çıkardılar. “Kalbin Kadar Yakın”…

Bu albümde 13 şarkı vardı. Ve çıkış parçaları çok ama çok konuşulacaktı. Bir Sezen Aksu klasiği ve bir Aysel Gürel – Onno Tunç bestesi olan ve yıllardır grubun keyif alarak çalıp üzerinde denemeler yaptığı “Değer mi Hiç?”. Bu parçaya yaptıkları düzenlemeye ek olarak, ülkenin en iyi rap solistlerinden RAMİZ ile yaptıkları ortak çalışma, onların denemeye olan tutkularını bambaşka bir seviyeye çekti.

Yarattıkları sound ve oluşturdukları stil birçok yeni grubun ve müzisyenin referans olarak gösterdiği yüksek enerjili ve takdir gören bir çalışmaydı. Bu parça ve yaptıkları çıkış yine çok büyüktü. Parça bir yıldan fazla listelerde kaldı. Radyolarda ve TV’lerde yayımlandı. Bir güzel parça daha, içi boşaltılmadan ve yepyeni bir duyguyla gelecek kuşaklara aktarılmıştı. Bu soundun başarısı Ramiz ile bir çok çalışmayı beraber gerçekleştirmelerini sağladı. Bunlardan en önemlisi, ilk özgün film şarkılarıydı. Ömer F.Sorak’ın yönettiği bir eğitim sistemi eleştirisi olan “SINAV” filmine, aynı eleştirel yaklaşımla “Babeyli” adlı, sözlü – müzikli özgün şarkılarını yaptılar. Parçanın soundu, grrubun içindeki enerji potansiyelinin ne denli sınır tanımaz olduğunu gösteriyordu..

Ardından “İhtimal” ile devam ettiler. “İhtimal” onların yelkenlerini alabildiğine rüzgarla doldurduve bu parça, sözüyle sounduyla bambaşkaydı..”İhtimal”de sentezledikleri müzik ,gelecekte yapmayı düşündükleri birçok işe temel oldu..

Her geçen gün gelişiyorlar, müzikleri farklı alanları ve soundları da içine katarak dinlenebilmesi ve çalınabilmesi çok çok keyifli birşeye dönüşüyordu. Uzun soluklu bir turneye çıktılar ve yurt dışı-yurt içi bir çok konser verdiler. Yine en sevdikleri şeyi yaptılar. Dinleyenlerinin gözlerinin içine bakarak beraberce söylediler. Turne dönüşü, aynı albümden “Yıldızlardayım” adlı parçalarını lanse ettiler. Bu parça grubun, güçlü baladlar geleneğinin en son temsilcisi olarak sevenleri tarafından çok beğenildi. Ve sıra “Dur Gitme” adlı şarkılarındaydı. Bu enerjik parça, yıllardır çocukluk hayalleri olan bir şeyi daha onlara yapma fırsatı veriyordu. Bir üniversite şenliğinde çalarken o anda bir klip çekmek ve geldikleri meydanlara olan saygılarını ölümsüzleştirmek. Ne mutlu ki, bunu da yapmışlardı. Başka ne kalmıştı? O kadar çok şey vardı ki daha yaşanacak. Zaman geçiyordu ama onlar için değil..!

Müzik bambaşka mecralarda farklı anlamlar kazanıyordu. İletişim delicesine değişiyor, kurallar yeniden konuyor ve alışkanlıklar ile klişeler bir bir yıkılıyordu. Müzik zor dönemden geçiyordu ama onlar için değil! En zor zamanlarda “Müzik yapılamaz artık!” denilen bir anda, bir single ile isyan ettiler. “GC2010” grubun albüm formatı dışındaki ilk çalışmasıydı.. Yıl 2010. İki şarkı vardı bu single da. Birisi rengarenk ve gurubun yeni soundunu da yansıtan tempolu bir parça “Bir Bilsen”, diğer parça ise uzun zamandır denemedikleri akustik bir hit parça “Dönülmüyor”. Bu single grubun sonbahar da albüm alışkanlığının dışındaydı ve grup ilk defa albümü yayımladığı anlarda turnede bulunmak zorundaydı. Mevsim ilkbahardı. Üniversiteler beklemezdi. Yine yola düştüler. Bu yüzden “GC2010” daki şarkılar, yavaş yavaş turne şarkılarına dönmüş ve sahnede çaldıkça büyüyen aile bireylerinden olmuşlardı. İlk defa bir albümlerinin en net tepkisini, canlı canlı konserlerde hissedebiliyorlardı. Bu da “Gece Yolculuğu”nun ayrı bir kilometre taşı olarak tarihlerine yazılacaktı..

2013 model yeni albümlerinin ismi “Neden?”

“Neden?” diyorlar. Hayat, en basit haliyle karşımızda dururken, onu en saf haliyle yaşamaktan uzaklaştığımızı sorguluyorlar.

Hayatın içinden gereksiz şeyleri, onu zorlaştıran tüm saçma sapan detayları, uydurduğumuz problemleri attığımızda, kalan şeyin, aslında onu yaşanılası kılan şeyin de ta kendisi olduğunu “Neden?” göremiyoruz diyorlar.

Hayatı; içindeki en temel duyguların ışığında, fütürsuzca yaşamayı ve keyfini çıkarmayı “Neden?” beceremediğimizi sorguluyorlar..

Gece Yolcuları kendi “Neden?”lerini ve bulabildikleri cevapları,sözler ve melodilerden bir sohbetmiş gibi bu albümde sizlerle paylaşıyorlar..

Prodüktörlüğünü Haluk Kurosman ve Özer Dönerkaya’nın yaptığı “Neden?” adlı albümde 9 şarkı var. Albümden ilk single “Neden?”. Albüme adını veren bir Edis İlhan bestesi…

Bir yanıt yazın