Günlük hayatta pek çok kez duyduğumuz bir kelime manipülasyon. Peki acaba yapanları da bu kadar iyi farkedebiliyor muyuz? Bu yazımızda sizlerle manipülatörleri, ve nasıl farkedileceklerini paylaşacağım. Manipülasyon, kısaca bir bireyin kendi menfaatleri doğrultusunda aldatma ve bazı taktikterle başkalarının fikir ve algılarını, onlara farkettirmeden değiştirme yöntemidir. Beyin yıkama, ya da en basit ifadeyle yalan da denilebilir.

Peki manipülasyonu kim yapar? Psikolojik araştırmalar gösteriyor ki manipülasyonu genellikle birçok açıdan eksik ve yıllarca öne çıkacak hiçbir dal bulamamış insanlar uygulamaktadır. Hani bir söz var ya “Kimi makyaj yapar, yüzünü süsler; kimi de yalan konuşur, sözünü süsler”. Sanırım durumu en iyi özetleyen cümle bu. Ancak öyle oturup hadi ben de yapayım demekle manipülatör olunmuyor. Zira kişinin bu yola mecbur kalarak ciddi bir manipülatif tecrübe biriktirmesi gerekiyor.

Mesela Hitler’in propoganda bakanı olan, dünyanın en ünlü manipülatörü Joseph Goebbels’in boyu sadece 160 cm idi. Ancak bu eksiklik ve yıllar süren aşağılık kompleksi, kendisini inanılmaz bir yalan söyleme kabiliyeti kazanmaya itti. Öyle ki artık insanlar, fiilde tersini dahi yapsa söylediği her söze inanıyordu. “Eğer yeterince büyük bir yalan söylerseniz ve söylemeye devam ederseniz, insanlar buna inanır” diyerek manipülasyonun kilit noktasını ortaya koymuştu Goebbels.

Peki bunu nasıl farkedeceğiz? Öncelikle manipülatörlerin bile çoğunun manipülasyon yaptığının farkında olmadığını belirtmek isterim. İsmini bilmeden içgüdüsel bir yalanla yükseliş çabasının içine girmiş olurlar genelde. Hal böyle olunca kurbanların farketmesi çok daha zor çünkü yüksek bir farkındalık seviyesi gerektiriyor. İşte şimdi sizlere manipülasyona uğradığınızı farketmenize yarayacak, tüm manipülatörlerin ortak 3 özelliğinden bahsedeceğim:

1) İSTEK GİZLİLİĞİ

Manipülatörler olayları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışırken asıl isteklerini daima gizli tutarlar. Mesela para isteyen bir dilenci manipülatör değildir. Ancak fakirlere yardım için para topladığını söyleyip o paraları cebine atan kişi manipülatördür. Zira asıl amacını gizleyip daha makul bir kılıfa sokmuştur.

2) ZAAFİYET BİLGİSİ

Tüm manipülatörler insanların psikolojik zaafiyetlerini öğrenerek hareket ederler. En fazla kullanılan zaafiyet de tahmin edeceğiniz üzere “Acıma” duygusudur. Yine para ve dilenci örneği üzerinden gidersek, normal para isteyen bir dilenci manipülatör değilken, kucağında oyuncak bebekle veya annesinin hasta olduğunu söyleyerek isteklerde bulunan bir dilenci manipülatördür.

3) ACIMASIZLIK

İnsanların acıma zaafiyetini sıkça kullanan manipülatörlerin kendisi ise son derece acımasızdır. Hedefleri insan haklarını gözetmek değil kendi menfaatlerine ulaşmak olduğu için bu uğurda her türlü haksızlığa kalkışabilier. İlk maddede belirtildiği üzere bu acımasızlığa iyi kılıflar bulsalar bile sonucunda insanlar merhamet abidesi olarak bildikleri birinin bunu nasıl yaptığına şaşırabilir.

Şimdi biraz da olayın kökenine inelim ve doğaya bakalım. Adaptasyon, canlıların hayatta kalma ve üreme şanslarını arttırmak için çevreye karşı geliştirdikleri özelliklerdir. Mesela yarasaların gözleri iyi göremediği için sese karşı aşırı hassasiyet geliştirmesi bir adaptasyon örneğidir. Buna benzer şekilde diğer özellikleri yeterli olmayan bazı insanlar da manipülasyon gibi absürt beceriler geliştirebiliyor.

İşte yazımızda bu insanları öğrenmiş olduk. Bazen fark etmek zor olsa da yukarıdaki 3 madde ile etrafımızdaki manipülatörleri tespit edip kandırılma ve sömürülme riskimizi en aza indirmemiz mümkün. İnsanların fazla mütevazilik ve iyilik içeren süslü sözlerine değil eylemlerine bakacağımız günler dileyerek ilk yazımı sonlandırıyorum. Umarım bu başlangıç hepimiz için hayırlı olur sevgili okurlarımız.

Sonraki yazımıza kadar hoşçakalın.

Bir yanıt yazın