Bazıları, özellikle de Batı’nın psikolojik harekat aparatları bu ifademi “Ajitasyon yapıyor”, “Türk devlet propaganda aygıtının sözleri”, “Harekat küçük çaplı” vs. vs. gibi çeşitli ifadeler kullanacaktır. Aldırmayın. Tek tek anlatayım nedenini:
– Barış Pınarı Harekatı, 9 Ekim 2019 tarihinde saat 16:00 itibariyle başladı. Harekat, Cumhuriyetimizin tarihinin en büyük harekatı olma özelliğini taşıyor. Aşama aşama terörden temizlenmesi hedeflenen bölgenin tamamı yaklaşık 50 bin kilometre kareyi buluyor. Sadece Afrin’in yaklaşık 2 bin kilometrekare olduğunu düşündüğümüzde Afrin’in yaklaşık 25 katı bir büyük alandan söz ediyoruz. Ayrıca Cumhuriyet tarihimizin en önemli harekatlarından olan Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yüzölçümü de 3 bin 355 kilometrekare. Yani çok daha büyük bir alana yöneldiğimiz kesin.
– Suriye’de yeni bir dönemin başlangıcı olan Anayasa çalışmalarında Türkiye eli kuvvetli oturacak? Nasıl mı? Suriye’nin toprak bütünlüğünü vurguluyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Hatta açık açık Suriye’nin toprak bütünlüğü için en ciddi hamleyi yapan ülkeyiz. Bu ülkeyi parçalayacak koridor planına Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile ilk ve hatta tek darbeyi biz indirdik. Bu sayede Ortadoğu’da taşları yerinden oynatmaya, kendi çıkarları için küçük devletçikler kurmaya çalışan emperyalizm, yirmi birinci yüzyılda yine en büyük darbeyi Türk Devletinden yiyecek. Bütün planları bozulacak.
– Washington’un içindeki savaş büyüyeceğe ve sertleşeceğe benziyor. Uzman CIA ajanı Graham Fuller’in ortaya attığı “Türkiye’yi kim kaybetti” sorusunu çok daha yüksek sesle dile getirenlerle “Türkiye düşman ülke” diyenlerin çarpışması, başka politikalara da yansıyacak ve içeride bir çatırdama olacağa benziyor. Trump ve karşısında görünen kuvvetlerin kapışması bunun işaretlerini taşıyor.
– Türkiye, sürecin sonunda bölgeyi terör örgütlerinden ve dolayısıyla ABD’nin bölgedeki gayri meşru güçlerinden temizlerse Asya dünyasının önü bölgede açılır. Çünkü ABD’nin bölgedeki amaçlarından bir tanesi, bölgede kaosu derinleştirmek, bu sayede bölgede kalarak Çin’in ekonomik ve siyasi anlamda dünya dengelerini değiştirecek Kuşak ve Yol Projesi’nin önünü kesmek. Benzer operasyonları Asya dünyasının çeşitli bölgelerinde yapmaya devam ediyor. Türkiye ise projenin kilit ülkelerinden biri ve Çin ile bu konuda ciddi işbirliği var. Bu bölgenin temizlenmesi, projenin önündeki büyük bir engeli kaldırır ve ABD açısından mutlak sarsıntı işte o zaman yaşanır. Yani küresel etki yapar.
Barış Pınarı Harekatı’na bir de bu çerçeveden bakmakta fayda var.