BUGÜN Babalar Günü. Her yerde Babalar Günü’ne atıf yapılıyor.
Ne güzel tanımlamalar var. Ne kadar duygusal ve dolu ifadelerle Babalar Günü anlatılıyor.
Baba acısı zordur. Babasızlık zordur. Babasız büyümek zordur.
Yanında elinden tutacak bir ‘baba’nın olması. Hissedene eksikliğini bilene çok şey ifade eder.
Zaten ‘baba adamdır’ lafı da buradan gelmez mi; İnsanı kollayan, arkasında duran, destekleyen ve anlayan adam olan baba adam.
Çocuklarına ilgi göstermeyen, masum yavrularını arayıp sormayan sadece biyolojik baba olmaktan başka birşeye yaramayanları zaten boşverin.
Babalık zaten onların anlayacağı birşey değildir.
Baba olmak evlatlarına canını vermektir. Açken bile önce onları doyurmaktır. Babalık aynı zamanda; onları eldeki tüm imkanı ile iyi şekilde büyütmek, kalbi onlarla atmak, vatan sevgisini, küçüklere sevgiyi, hoşgörüyü, ihtiyacı olana yardım etmeyi öğretmek, çalışkanlığı, başkalarını anlamayı öğretmektir.
Babalık, bir başka yere çocuğunu gönderip, ben beceremem onlar büyütsün tembelliği ile çocuklarından kurtulmak da değildir.
Babalık, aslında sadece baba olmak da değildir. Öyle kadınlar öyle anneler vardır ki, çocuklarına babadan öte babadırlar. Öyle kardeşler vardır ki; baba yokluğunu aratmadan onlara en iyi babadırlar.
Baba olmadığı halde öyle insanlar vardır ki; minicik evlatlara baba gibi sahip çıkan.
Babasız evlatlara baba olan babaanneler, anneanneler, dedeler, amcalar, teyzeler; Onların da Babalar Günü kutlu olsun.
Ve evlatlarını geride bırakıp bu vatan için toprağa düşmüş, düşmeyi göze alan tüm kahramanların da önünde saygı ile eğildiğimiz, yaşları değil yücelikleri önünde ellerini öptüğümüz bir Babalar Günü olsun.
O BABA…
Biz her yerde yazan Babalar Günü mesajını okurken, az önce TV’de haberlerde, Çukurca’da dün PKK’lılarla çıkan çatışmada şehit olan 24 yaşındaki piyade uzman çavuş Onur Tiken’in Ordu’nun Çatalpınar İlçesi’nde yaklaşık 10 bin kişinin uğurladığı cenaze töreni vardı.
Babalar Günü’nde şehit oğlunu son yolculuğuna uğurlayan Alaattin Tiken oğlunun al bayrağa sarılı tabutuna sarılıp, ‘Ah canım yavrum, beni bırakıp nereye gidiyorsun, beni de götür canım oğlum” diyerek tarifsiz acılar içinde ağlayıp gözyaşı döküyordu.
Biz ne desek boş. Ne yazsak boş. Bu baba, evlatlarını şehit vermiş, tırnakları bile olamayacağımız bu babalar bu milletin manevi babalarıdır.
Onlara sadece bugün değil her gün sahip çıkmak, evlatlarının tutamadıkları ellerinden tutmak hepimizin borcudur. Bu babaların ellerinden öpüyoruz…
Güzel günler ülkemizin olsun..