Tarih 18 Eylül 2019:

CHP’ye yakınlığıyla bilinen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-İş Sendikası’na üye bir grup öğretmen, hem konfederasyona hem de federasyona çağrıda bulunarak, Diyarbakırlı anneleri ziyaret etmek istediklerini belirtir. Hatta Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ve Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ile yüz yüze görüşüp bu taleplerini onlara da beyan ederler. Ancak konfederasyon ve federasyon yöneticileri “Bu AKP’nin oyunudur, Cumartesi Anneleri de var” gibi gerekçeler öne sürerek bu çağrıya olumsuz yanıt verir.

Tarih 21 Eylül 2019:

7 öğretmen, yöneticilerinden destek bulamayınca kendi imkanlarıyla Diyarbakır’a gidip, PKK terör örgütüne karşı büyük bir mücadele yürüten anneleri ziyaret eder. Öğretmenler ziyaretlerinde anneleri desteklediklerini vurgular.

Tarih 25 Eylül 2019:

Eğitim-İş Genel Merkezi, Diyarbakır annelerine destek veren öğretmenlerin ziyaretini organize eden 7 öğretmeni Disiplin Kurulu’na sevk eder. 

Tarih 7 Aralık 2019:

Eğitim-İş Sendikası Disiplin Kurulu, Diyarbakırlı anneleri ziyaret ederek, onlara desteklerini sunan öğretmenler sendikadan ihraç eder. 

Bu yazdıklarımın tamamı gerçekleşmiştir. 

Sendika CHP’ye yakınlığıyla bilinmekte ve her fırsatta “Atatürkçü” görünüm vermeye çalışmaktadır.

Peki etnik Kürt milliyetçiliğine karşı çıkan, isyanları en net kararlılıkla bastıran ve Kürdistan Teali Cemiyeti’ni kapatma talimatı veren Atatürk’ün izinden mi gidiyorlar?

Açık söyleyeyim bu karar, sadece ve sadece Atatürk’e düşmanlıklarını, kinlerini, nefretlerini her fırsatta kusan, kendi lağım çukurlarında her fırsatta Atatürk’e saldıran PKK terör örgütü elebaşlarını ve onların yandaşlarını memnun eder. 

Bari söylemlerinizde Mustafa Kemal Atatürk’ü kendinize kalkan yapmayın, gerçek niyetinizi belirtin…

Bir yanıt yazın