Yazar: John Steinbeck
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 464
Baskı Tarihi: 2015
Gazap Üzümleri
Yayımlandığı günden bu yana büyük ses getirmeyi başaran ve John Steinbeck’in en önemli eserlerinden biri olarak gösterilen Gazap Üzümleri, 20’nci yüzyılın başyapıtları arasında yer alıyor. Yazara Pulitzer ödülünü getiren kitap, 1929 Sanayi İnkılabı sonrası Amerika’nın yaşadığı ekonomik buhranları gerçekçi bir dille okuyucuya aktarıyor. Açlık, sefalet, büyük umutlar ve hayaller çerçevesinde işlenen hikaye, sahip olduğu yalın dili ile de romanı okuyucu için akıcı bir hale getiriyor. Okudukça adeta o yıllara gideceğiniz ve kahramanların acılarını kendi içinizde hissedeceğiniz muhteşem bir olay örgüsü sizi bekliyor. John Steinbeck imzalı bu başyapıtı bir çırpıda okumaya hazır olun!
Kaliforniya’ya Giden Umuda Yolculuk
Romanın ana karakteri olan Tom, işlediği cinayet sebebiyle yedi yıl hapis cezasına çarptırılmış, bu süre zarfında da ailesinden herhangi bir haber almamıştır. Yedi yılın sonunda hapisten çıkan Tom, otostop ile evinin yolunu tutar. Ancak vardığında ailesi orada yoktur, dahası evinin yerinde de yeller esmektedir. Komşusundan ailesi ve evi hakkında bilgi alan Tom, dönemin kurak Amerika’sı sebebiyle ailenin topraklarını artık işleyemediğini, açlık ve sefalet çeken ailenin bu nedenle Kaliforniya’da portakal bahçelerinde çalışmak üzere yola çıkma hazırlığında olduğunu öğrenir.
Bu andan itibaren Tom ailenin peşine düşer. Onlarla birlikte Kaliforniya’da yaşayacak, portakal bahçesinde işçi olarak çalışıp bol kazançlar elde edecektir. Tom ve ailesi için artık umuda yolculuk başlamıştır. Peki, Kaliforniya gerçekten bol kazanç elde edecekleri bir yer midir? Açlık ve sefalet artık gerçekten geride mi kalmıştır? Kapitalizmin doruklarına kadar işlendiği bu kitapta, tüm bu soruların gerçek yanıtları cevap bulacaktır.
Bunları Biliyor muydunuz?
John Steinbeck, dönemin Amerika’sında yaşamış ve o yıllarda öğrenciyken, kitapta bahsi geçen tarlada çalışıp geçimini sürdürmeye çalışmıştır. Bu nedenle kitaptaki olaylar ve bazı kahramanların gerçek kişileri yansıtması sebebiyle, kitabın otobiyografik özelliklere sahip olduğu söylenir. Ayrıca kitap 1940 yılında beyaz perdeye aktarılmıştır. Senaryosunu Nunnally Johnson kaleme alırken, yönetmen koltuğunda ise John Ford oturmaktadır.