İstanbul kararının en geç Pazartesi ya da salı günü çıkacağını düşünüyorum ama haftaya sarkacak gibi görünüyor.
Ancak spekülasyonlara da çok dikkat etmek lazım.
YSK’nın ara ara şunu değerlendiriyoruz, şu çıkabilir diye değerlendirme yapması lazım.
Ben 20’den fazla soruyla karşılaştım. “Seçimler iptal mi olacak, süreç böyle devam mı edecek?” diye.
Bağımsız bir yargı var ona müdahale etme yetkimiz yok ama benim fikrim iptal olmayacağı şeklinde.
Bazı sinyallere de bakıyorum.
Dünden bu yana öyle farklı senaryolarla karşılaşıyoruz ki bunlara itibar edilmemesi için açıklama yapılmalı.
Örneğin bir kişi ehliyet almaya gitmiş, seçimlerden sonra ehliyetini verelim demişler. Ehliyet vermekle görevli bir kişi hassas ve gizli bir bilgiye sahipse durum vahim.
İşlerin geldiği vaziyetin hassasiyeti ve traji komik halinden bahsediyorum.
9 günlük bayram tatilinin sebebi seçime katılımın az olmasının istenmesi gibi birçok spekülasyon ortaya atılıyor.
Bu spekülasyonların önünü YSK’nın çok kesin ve net bir şekilde kapaması lazım.
Bundan herkes etkileniyor psikolojik olarak.
Bağımsız yargının kararını beklemek lazım ama bu spekülasyonlar daha çok prim yapıyor. Bu spekülasyon bulutunun dağıtılması amacıyla daha net bir şekilde önünün kesilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Şimdi ortada kabineyle ilgili Sayın Binali Yıldırım ile ilgili bir sürü iddia dolaşıyor.
Herkesin tahminleri, temennileri ve dikteleri var algı yönetimleri ile ilgili bir de gerçek haberler var.
Birçok şey duyuyoruz ama medya olarak bunları çok dikkatli servis etmemiz lazım. Çok ciddi bir bilgi kirliliği de var.
Kimin tahmininin, kimin temennisini, diktesinin oyununa düştüğümüze de dikkat etmemiz çok şart.
YSK’nın kararından sonra tekrar bir itiraz, yine bir itiraz sıkıntı yaratır. Türkiye’nin çok önemli gündem maddeleri var, zaten bir ayımız gitti.