GEÇTİĞİMİZ günlerde Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin (TÜRSAB) başvurusu ile Türkiye’de faaliyetleri askıya alınan dev rezervasyon sitesi booking.com ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Kimileri kararın haklı olduğunu söylerken bir kesim de Türkiye’ye yurt dışından gelen taleplere az da olsa sekte vuracağını iddia ediyor.
Bunu zamanla göreceğiz ama şimdi bir başka konuyu da gündeme getireceğiz.
Turizm, malumunuz, Türkiye’nin dünyada ilk on içinde olduğu, ülkemiz ekonomisinin atardamarlarından biri. Maalesef son yıllarda ardarda meydana gelen kötü olaylarla ciddi krizler yaşadı.
Bağlı 33 alt sektörü destekleyen, 30 milyar doların üzerinde bir katkı ile ülkenin en önemli gelir kaynağından biri olan turizmde sektör yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor.
Peki, durum böyle bir sürecin içine girmişken yani dışarıdan takeplerin azaldığı bir dönemde tesisleri, merkezleri doldurmak için ne yapılması beklenir?
Doğal olarak yerli turiste yönelik kampanyalar başlar. Öyle de oluyor. Her yerde yerli turisti çekmek için reklamlar göze çarpıyor. Burada sorun yok.
KRİZDE VATANDAŞI SÖMÜRMEK OLUR MU?
Ancak geçen gün bir arkadaşımız öyle bir durum yaşadı ki; paylaşmadan edemedim. İnsanı bu ülkenin vatandaşı olup da bu kadar sömürülmesine isyan ettiren bir olay…
HEP DUYARDIK AMA BU KADARI FAZLA
Aslında yıllardır bazı otellerin, yabancılara, yerli turiste sunduğu fiyatların çok altında rakamlar verdiğini duyarız, ama bu kadarına gerçekten pes!
Türkiye’de bazı işletmelerin hala kendi vatandaşını yolunacak kaz gibi görmesi olacak iş değil. Yaz öncesi bunun yapılması çok ayıp.
YABANCIYA DAHA DÜŞÜK
Normalde böylesine bir kriz varken, kendi vatandaşlarına avantajlı fiyatlar sunmak yerine, hala onun sırtından daha fazlaya kazanıp, üç kuruşun hesabını yapmak kabul edilemez. Buna Kültür ve Turizm Bakanlığının da el atması gerekir.
HAVA YOLLARI DA AYNI ŞEYİ YAPIYOR
Laf aramızda, benzer uygulamaları bazı hava yolu şirketlerinin de yaptığını biliyoruz. Yani, kendi vatandaşına aynı parkurdaki bileti daha pahalıya satma numaralarını.
Bu kurnaz esnaf numaralarına kimse açıklama getirmeye çalışmasın. Kendi vatandaşını kazıklamanın hiç bir açıklaması olamaz!
İŞTE O OLAY
Olay aynen şöyle gelişiyor; bir arkadaşım cep telefonuna tüm dünyada bilinen bir rezervasyon uygulaması indiriyor. Uygulama tüm bildiğiniz rezervasyon sitelerini tarayarak size istediğiniz otelde nereden hangi siteden en ucuz fiyatı alabileceğinizi gösteriyor.
FİYAT FARKI ŞOKU
Siteye girip, Bodrum’da 5 yıldızlı bir oteli seçiyor. Ancak bir anda, daha önce otel ile telefonda konuştuğunda aldığı fiyat ile sitedeki fiyat arasındaki farkı görünce şok oluyor.
Çünkü internet sitesinde kendisine ailesi ile birlikte kalmak için verilen ‘her şey dahil’ fiyat 800 TL.
Ancak otel ise, direkt yapılan görüşmede, aynı odaları son fiyat olarak 1350 TL’ye verebileceğini bildiriyor. Arkadaşım, sonrasında tepkiyle bu herkesin bildiği oteli arıyor ve haliyle tepkisini dile getiriyor.
ŞOK YANIT
Ne yanıt alsa beğenirsiniz; ‘Siz nasıl o sitelerden rezervasyon yaparsınız? Yetkili burası. Fiyatı biz veririz.’
Ardından olay büyüyor ve otelin yönetimine dek iş gidiyor. Otel sonunda küstahlıkta ‘nirvana’ yaparak, ‘Türkiye’de yaşayanlar bu fiyatlara kalamaz. Bu nedenle sizin de rezervasyonunuz iptal oldu. AB, İngiliz veya İrlanda pasaportunuz varsa ancak bu fiyatlarla kalabilirsiniz.’ diyor!
Arkadaşım çılgına dönmüş şekilde rezervasyon uygulamasının merkezini arıyor.
Onlar da Türkiye’de böyle sıkıntılar olduğunu ve aslında sözleşmelerin altına ufak bir madde eklettirmeye zorlandıklarını söylüyorlar.
Ve ne oluyor, bu site o maddeyi şimdi Türkiye’den yapılan aramalarda sayfasına eklemek zorunda kalıyor. Yani bizlerin, Türkiye’den, burada Türkiye’deki otellere rezervasyon yapamayacağının dayatması.
Ama burada asıl üzücü olan ‘belki çoğu için değil ama’ Türkiye’de bazı otellerin bu kriz ortamında bile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını özendirmek, aynı hakları tanımak yerine hala kazık atmayı düşünen ucuz hesaplar peşinde koşması.
Mutlaka bazıları hala şöyle böyle diye buna bahaneler bulacaktır. Ama vatandaşın hakkından daha önemli ne var diye insan düşünmeden edemiyor. İlgili bakanlığın bu konuda bu haklara sahip çıkacağı umuduyla.
Güzel günler milletimizin ülkemizin olsun.