Çok olmadı, kısa süre önce, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki üst düzey heyetle Libya’ya bir ziyaret gerçekleştirdi.
Bu ziyaret bugüne dek çok sayıda ziyaretten farklı oldu. Son anda planlandı. Derinlik açısından bu kez çok sıradışıydı.
MESAJ HAFTER’DEN DE ÖTE
Libya’nın doğusunu kontrolünde tutan ve arkasında Rusya, Fransa, Mısır, BAE ve Yunanistan başta olmak üzere bazı ülkelerin bulunduğu illegal Tobruk cephesinin kuklası Hafter’in Türkiye’ye yönelik tehdidi ardından, bu ziyaret, ‘Tehditler sökmez, Türk Devleti burada’ mesajı anlamında önemliydi.
Ancak mesaj dediğimiz gibi sadece kukla Hafter’e de değildi. Onun destekçileri yukarıda saydığımız ülkelere de iletilmişti. Bakın neler içeriyordu;
VURURUZ!
“Bu savaş suçlusu, cani yani katil Hafter ve destekçileri bilmelidirler ki Türk unsurlarına yapılacak herhangi bir saldırı girişiminde katil Hafter unsurları her yerde meşru hedef olarak görülecektir. Bunu akıllarına soksunlar” diye açıklama yapan Akar ve TSK komuta kademesi ziyaret için de özellikle Libya’nın bağımsızlık gününü seçti.
Sonrasında da, heyet açıkça Türkiye’nin BM tarafından tanınan Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne (UUH) verdiği desteğin süreceğini bir kez daha seslendirdi.
TEKER TEKER BELİRLENDİ
Şimdi size net bir bilgi ileteyim: Öncelikle, ‘Türk unsurlarına yapılacak herhangi bir saldırı girişiminde katil Hafter unsurları her yerde meşru hedef olarak görülecektir’ açıklamasının gerçek kodlarını açalım.
İLK 8 NOKTA BELLİ
Ankara, Hafter’in arkasındaki suflör ülkelerin tehditlerine sert çıkmasının ötesinde, kendisine yönelik doğrudan veya dolaylı bir saldırı durumunda Hafter’e ait en az 8 kritik stratejik noktayı vurmak üzere belirledi.
Ayrıca bu çerçevede Hafter’in ve birliklerinin Libya’daki tüm hareketliliğine dair bir istihbari birim kuruldu.
Yani, saldırı durumuna anında en etkin nokta misillemelerin yapılması için hazırlıklar detayları ile tamamlandı.
ÖRNEKLERİ VAR
Şimdi belki bu noktada ‘Türkiye bunu yapabilir mi?’ diye sorulabilir. Yanıt evet yapar.
Daha önce de Türkiye, ‘Suriye’de bu terör örgütü PKK ve DAEŞ’i durdurun bana zarar veriyor, yoksa vururum’ dediğinde kendisine Rusya ve ABD tehditler savurmuştu. Bir çokları Ankara bunu yapamaz demişti.
Suriye’de son 4 yılda ayrı ayrı başarılı 3 harekata baktığımızda sonuç ortada.
O açıdan Hafter’in gerçekten aklını başına toplaması lazım. Ayrıca diğer ülkelerin de bunu anlaması şart.
Söz konusu ulusal güvenliği olduğunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şakası yoktur.
2020 pandemi ve etkileri açısından ve hatta bir çok yönden kötü bir yıl oldu.
İnşallah bu yeni yıl siz değerli okuyucularımıza ve ülkemize güzellikler getirir.
İyi ve şanslı yıllar…