Tavistock Enstitüsü, Bedford Dükü Tavistock’un Londra’daki binalarından birinde 1. Dünya Savaşı’ndan kurtulan İngiliz askerlerinin savaş şoklarını araştırmak amacıyla 1921’de Londra’da kuruldu. Enstitünün başkanlığını İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu Başkanı Sir John Rawlings-Reese üstlendi.

1. ve II. Dünya Savaşı yıllarında Psikolojik Savaş Örgüt’ü olarak çalışan Tavistock Grubu Rockefeller Vakfı’nın yaptığı büyük bağışlarla 1946 yılında görev alanı genişletilerek yeniden yapılandırıldı. Rockefeller, Tavistock’a daha geniş çaplı psikolojik savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri verdi.

Enstitü çalışmalarının ilham kaynağı o dönemde Londra’ya gelerek Prenses Bonapart’ın verdiği bir malikâneye yerleşen Sigmond Freud’un davranış bilimi doğrultusunda insan davranışlarının kontrolü konusundaki çalışmaları oldu. Enstitü bu ideolojinin dünyadaki merkezi olması amacıyla kurulmuştu.

Enstitü bugün, Sussex Üniversitesi’nden, Stanford Araştırma Enstitüsü, Esalen, Massachusetts Institute of Technology (MİT), Hudson Enstitüsü, Herigate Vakfı, Georgetown Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Merkezi (CSIS), ABD Dışişleri kadrolarının eğitildiği Hava Kuvvetleri İstihbaratı, Rand ve Mitre Corparation Şirketler kadrolarının doktrinasyonu, The Mont Pelerin Society, Trilateral Komisyon, Ditchley Vakfı, Roma Kulübü gibi gizli gruplara kadar uzanan bir ilişkiler ağı geliştirdi.

Tavistock, Kore Savaşı’nda ilk defa denenen kitlesel beyin yıkama tekniklerini geliştirdi. Geliştirilen kalabalıkların kontrol metotları gizli ve halkın tepkisini çekmeyecek şekilde Amerikan halkı üzerinde denenmiş ve onların psikolojik tavırları tespit edildi.

1933’te Tavistock Direktörlüğüne getirilen Alman mülteci Kurt Lewin, mülteci ajanlarını düşmanlar arasına sızdırarak Harvard Üniversitesi’nde geliştirilen propaganda kampanyaları ile Amerikan halkını ABD’nin Almanya’ya karşı savaşa girmesi için hazırlamaya çalıştı.

1938’de Roosevelt ABD egemenliğini İngiltere’ye devreden bir gizli anlaşma karşılığı Özel Operasyon Yetkilileri’nin ABD politikalarını uygulamalarını sağladı. Bu anlaşmanın uygulanması için ABD General William Donovan’ı SOE, (Special Operation Executives-Özel Operasyon Örgütü), SIS (Strategic Intelligence Services-Stratejik İstihbarat Bürosu) örgütlerini günümüzdeki CIA’nın öncülü OSS’ye (Office of Strategic Services-Stratejik Hizmetler Bürosu) dönüştürmesi için Londra’ya gönderdi.

Tüm OSS ve CIA programları Tavistock’un rehberliğinde oluşturuldu.

Roosevelt ve Churchill’in hava saldırılarının tümü Tavistock laboratuvar şartlarında kitlesel terörden elde edilen deneyimlere göre gerçekleştirildi.

Tavistock ve ABD vakıflarının tüm teknikleri bir tek hedefe kilitlendirildi. Halkın psikolojik gücünü kırmak ve dünyanın gerçek diktatörlerine çaresiz kalarak muhalefet etmemesi, aile bağını zayıflatan, aile, din, onur, milliyetçilik, seksüel davranışları çökerten tüm teknikler Tavistock bilim adamlarınca kalabalıkların kontrolü için kullanılan silahlar oldu. Freud’un psikoterapi metotları uygulananların karakterleri istikrarsızlaştırıldı ve daimi akıl hastalığına dönüştürüldü. Bu duruma getirilenlerden yeni bir ibadet seks biçimi ve ailevi ilişkiler benimsemesi önerildi. Hâlbuki bunlar gördükleri psikoterapi nedeniyle bu yeteneklerinden koparılmışlardır. Artık onlar geriye dönüş yapamazlardı. Tavistock ve bağlantılılarında davranış bilimleri konusundaki programlar Tavistock’u ABD’de en etkili kuruluş yapmıştır.

Özetle Tavistock Enstitüsü, emperyalist merkezlerin psikolojik harp metotlarını belirleyen üslerden biri olmuştu. Enstitü ve gerçek çalışmaları; ABD’nin en iyi korunan sırrı olmaya devam etmektedir.

WATERGATE SKANDALI VE NIXON’UN İSTİFASI

Çok sayıda psikolojik harekata imza atan bu enstitünün psikolojik operasyonlarından en büyüklerinden bir tanesi ABD’nin Cumhuriyet Partisinden seçilen Başkanı Richard Nixon’un devrilmesi oldu. Çok sayıda kişi Nixon’un devrilmesini Watergate skandalına bağlar. Ancak Watergate son darbeydi. Nixon, bu skandalın öncesinde önce adım adım yalnızlaştırıldı ve Amerikan kamuoyu da hazırlandı.

Öncelikle kısaca Watergate skandalı nedir onu hatırlatalım: Watergate, ABD’nin başkenti Washington’da ofis ve konutlardan oluşan bir sitenin adından geliyor. Skandal, Haziran 1972’de Watergate sitesinde, Demokrat Parti’ye bağlı Demokratik Ulusal Komitesi’nin (DNC) ofislerine dinleme cihazı yerleştirmeye çalışan beş kişi yakalanmasıyla ayyuka çıktı. Nixon, bu süreçle başlayan taarruza 2 yıl direnebildi ve 9 Ağustos 1974 tarihinde istifa etmek zorunda kaldı. Peki Tavistock Enstitüsü’nün buradaki payı neydi?

İngiliz istihbaratçı John Coleman, 1983 yılında Başkan Richard Nixon’u yok etmek için kullanılan metodolojiyi açıklayan paha biçilmez Tavistock gizli tutanakları ele geçirmişti. Coleman Nixon’un istifasına giden ve özünde devirme operasyonu olan süreci şu şekilde anlatmıştı: “Başkan Nixon önce çevresinden yalıtıldı, sonra kendisine ihanet edenler tarafından teslim alınıp aklı karıştırıldı ve bunu Tavistock’un baş kuramcısı Dr. Kurt Levin tarafından yaratılmış olan, kişinin denetimini topyekûn ele geçirmeye yönelik metodolojinin uygulanması izledi.”

Coleman’ın gizli tutanakların çözümlenmelerinde bulduğu ifade şuydu: “Dehşete düşürme stratejisi kullanarak moral bozmaya yönelik temel tekniklerden biri, doğruca taktiğin kendisinden kaynaklanır: Kişiyi dayanabileceği noktaya kadar belirsizlik içinde tut ve beklentilerini yok et. Buna ilaveten, sert disiplin ölçütlerinin sık sık kendini göstermesinin ve çelişkili haberlerin yanı sıra, iyi davranış vaatlerinin ortaya çıkması gerçek niyetleri ve gelişmekte olan durumu kavramaya yönelik bilinci tamamen bulandırır; birey sonraki evrede kendisini amacına götürecek ya da ondan tamamen uzaklaştıracak herhangi bir planı izlemeye hazır duruma gelir. Oluşan koşullar altında kesin hedef ve amaçlara sahip kişiler bile rizkleri almaya hazır hale gelir, doğru karar verme iradesini etkileyen ruhsal çatışmayla paralize olur.”

Peki bu taktikleri kim uyguladı? Nixon’un rakipleri mi? Yanıt burada gizli. Hayır. Bu taktikleri uygulayan ekip, bizzat Nixon’un ekibiydi. Ekibin başında Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger vardı. Onun yanı sıra daha sonra NATO’dra üst düzey komutanlık ve ABD Dışişleri Bakanlığı da yapacak olan yardımcısı Aleksander Haig, ABD derin yapılanması RAND Corporation’un üst düzey isimlerinden Daniel Ellsberg gibi isimler vardı. Uzatmayalım…

Sonuç: Nixon istifasıyla ABD’nin Vietnam’dan asker çekmesi yavaşladı ve daha da önemlisi Nixon’un imzalamamak için direndiği dünyadaki gelişmekte olan ülkelerin sanayileşmesine darbe indiren General Agreement on Tariffs and Trade (GATT-Dış Ticaret Vergilendirmesi ve Genel Ticaret Üstüne Genel Anlaşma/Uzlaşma) imzalandı.

Hedefe ulaşılmıştı.

Kaynaklar:

– Erol Bilbilik, “İşgal Örgütleri/CIA-NATO-AB”, Asyaşafak Yayınları, Birinci Baskı, Mart 2007

– Daniel Estulin, “Kulüp Bilderberg”, April Yayıncılık, Birinci Baskı, Mayıs 2007

Bir yanıt yazın