Besteci, Söz Yazarı, Solist, Piyanist, Aranjör.

17 Kasım 1959 yılında Samsun’da doğdu. 1963 yılında (4 yaşında) İngilizce ve Fransızca şarkıları “detone” olmadan söylemeye başladı. 1965 yılında (6 yaşında) “Mandolin”le tanıştı. İlk defa enstrüman çalmanın keyfini almıştı. Mandolin çalarken gösterdiği performans ve konsantrasyon O’nun müzik aletlerine olan merakının ilk sinyalleriydi.

1968 yılında (9 yaşında) “Akordiyon” çalmaya başladı. Sonraları bu yeteneği onu ülkemizde de çok az sayıda müzisyenin çalabildiği Tango’nun sembolü sayılan “Bandoneon” adlı enstrümana yöneltti.

1973 yılında (14 yaşında) ilk müzik grubunu kurdu. Ercüment Vural’ın hayatında sadece “Müzik” olacağı daha çocukluğundan belliydi. Bu işi en iyi şekilde yapmak istiyordu. Mükemmeliyetçi kişiliği nedeniyle klasik müziğin başkenti Viyana’ya gitmek istiyordu. Bu isteğinde başarılı olan Ercüment Vural 24 yaşında Viyana’ya giderek “Vienna Metropol Theater” da piyano çalmaya başladı. 4 yıl sonra Türkiye’ye döndüğünde Ercümen Vural artık müziğe başka bir perspektiften bakmaya başlamıştı. 28 yaşına gelmişti ve atak yapmanın zamanıydı. 2 kez “Eurovision” 1 kez de “Sopot Müzik Yarışması”na katıldı. Şimdi artık üretme zamanıydı…

1992 yılında Türkçe pop besteler, reklam jingle’ları, film müzikleri ve aranjörlük yapmaya başladı. İki yıl sonra da “Onno Tunç” ile çalışmaya başladı ve hafızalarımızdaki Türk Pop’unun klasikleşmiş eserlerine imza attı.

Ercüment Vural renkli kişiliği ve doymak bilmeyen öğrenme isteği nedeniyle müziğin neredeyse her türüne karşı ilgi duyuyor, bir süre ilgilendiği türle alakalı çalışmalar yaptıktan sonar, derhal repertuvarına ekliyordu. Repertuvarına eklediği türlerin bazılarını ise yeni bir anlayışla yorumlama isteğinden kendini alamayınca, 1997 yılında ilk “Türk Latin Grubu” olan “Pasaporte Latino”yu kurdu. 6 yıl süresince grubun kurucu üyeliğini yaparken bir yandan da Türkülere merak saldığından, “Latin Türküler” isimli Latin altyapılı bir Türkçe albüm yaptı. Bir yandan da “Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Tarkan, Kenan Doğulu, Ferhat Göçer” gibi ünlü ve başarılı bir çok sanatçının albümlerinde “Vocal” yaptı.

2006 yılına gelindiğinde Ercüment Vural yine her müzik türünde başarılı olduğunu işaret edercesine Gitarist “Önder Focan”la birlikte “Kırmızıya Çalıyor” adlı bir “Jazz Albümü” çıkardı. İki yıl sonra “Jelatin” isimli bir “Latin Jazz” grubunu kurdu ve halen bu grupla birlikte çalışmalarına devam etmektedir.

Ercüment Vural “Aranjörlük, Bestecilik, Söz Yazarlığı, Şarkıcılık, Enstrümantistlik” gibi uğraşlarını sürdürürken, zaman zaman da çeşitli TV programlarında “Orkestra Şefliği” yaptı. “Işın Karaca, Sabahat Akkiraz, Kubat, Buziki Osman, Fuat, Ozbi, Rojda, Samuel Barber” gibi birbirinden farklı türlerin ustaları ile birlikte “Halam Geldi” filmi’nin müziklerini yaptı ve aynı çalışma için Jazz, Latin, Funk, Pop, Türkü, Rap, Rock, Klasik Batı Müziği türlerinde besteler yaptı.

Ercüment Vural “Özge Eyüpoğlu”na Jazz altyapılı Türk Sanat Müziği albümü, “Günce Yorgancılar”a Rock altyapılı “Öyle Bir Sevmek ki” adlı müzik albümü, “Halam Geldi Soundtrack” albümü ve kendisi için bir dönüm noktası olduğunu düşündüğü “Ercüment Vural / İzler…” müzik albümü çalışmalarını tamamladı.

Ercüment Vural Türk Pop Müziği’ne kazandırdığı “Gemiler”, “Rüyalar”, “Son Bir Sigara İçelim”, “Hiç Keyfim Yok” gibi çok sayıda eserlerinin yanı sıra; yepyeni ve herbiri kendi alanında iddialı eserlerinin yeraldığı albümler yapmak için çalışmalarını sürdürmektedir.

Bir yanıt yazın