Koronavirüs – covid-19 salgını global ölçekte endişe verici boyutlarda yayılmaya devam ediyor. Bazı Avrupa ülkelerinde dünyada ölümlerin çoğunluğunu oluşturacak şekilde ağır bilançolar göze çarpıyor.

Özellikle, batı dünyasında, İtalya, İspanya, İngiltere ve ABD’deki tablolar gerçekten çok kötü. Bir türlü o beklenen tepe noktasına da ‘istenen ideal koşullarda’ ulaşılamıyor.

Şu saatlerde tüm dünyada hastalığın etkilediği kişi sayısı resmi rakamlara göre 2,5 milyonu geçti. 185 ülkede görülen hastalıkta 150 bine yakın insan hayatını kaybetti.

SON TABLO

Saydığımız batı ülkelerindeki kadar kötü olmasa da; Ülkemizde de, son 24 saatte koronavirüs nedeniyle 125 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Sağlık Bakanlığı resmi bilgilerine göre; Türkiye’de 16 Nisan itibarıyla koronavirüs taşıdığı tespit edilen vatandaş sayısı 74 bin 193 oldu. Som ölümlerle toplamda hayatını kaybedenlerin sayısı da 1643’e yükseldi.

HER CAN ACIMIZ

Her bir can değerli, her bir kayıp acımız. Bu açıdan sağlık çalışanlarımızın tablonun daha kötü olmaması için verdikleri mücadelenin farkındayız ve saygıyla selamlıyoruz.

KIPIRDANMA SİNYALLERİ

Tablo böyle iken yavaş yavaş da durumu kötü olmayan ya da mevcut sıkı kurallarla bir yere varılamayacağı iddiasında olan bazı ülkeler ‘vatandaşlarımızın bilinçli davranacağına inanıyoruz’ mantığı ile hayatı normalleştirmeye başladı.

Hatta son olarak da; Dün gece ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki eyaletlerin hastalıktaki tablolarına göre artık yavaş yavaş normalleşmeye geçebileceklerini açıkladı. Detaylı yol haritaları bile paylaştı.

Tabii bu durum tıp dünyası ve Dünya Sağlık Örgütü başta yetkili global kurumlarda daha erken diye tepki çekti. Bazı ülkeler de bu esnekliğe geçen ülkeleri şimdiden suçlamaya başladı. Kim haklı bunu zaman ve bilimin aklı gösterecek.

AVRUPA’DA GERİ DÖNÜŞ

Ama Trump ilk değil. İki gündür ilginç şeyler oluyor. Özellikle Avrupa’da bakın; kimler neler yapıyor;

Almanya, koronavirüs salgını nedeniyle 22 Mart’ta alınan tedbirlerin bazılarını devam ettirirken diğer alanlarda hayatı gevşetme kararı aldı. 135 bin vaka ve 3600 civarı ölümün gerçekleştiği ülkede; okul, mağaza ve berberler kademeli açılacak. Bazı mağazalar 20 Nisan ve okullar da 4 Mayıs’tan itibaren kademeli açılacak. Ayrıca, hayvanat bahçeleri, araba galerileri, kitapçılar, kütüphaneler ve müzeler de 4 Mayıs’tan itibaren adım adım açılacak. Maskeler de zorunlu olmayacak ama kullanılması tavsiye edilecek. Restoranlar, oteller ve kafeler ise kapalı kalmaya devam edecek. Sosyal büyük etkinlikler de 31 Ağustos’a kadar yasak olacak. Kilise, cami ve sinagog gibi ibadet merkezlerinde toplu ibadet yasağı devam edecek.

Danimarka, vakaların istikrarlı seyir izlemesi iddiasıyla; 15 Nisan’da okulları ve anaokullarını açma kararı aldı. Ancak şartlar var. Çünkü, 10 Mayıs’a kadar 10’dan fazla kişinin bir araya gelmesi yasak olacak. Kiliseler, sinemalar ve alışveriş merkezleri kapalı kalacak. Sınırlar da açılmayacak.

Çekya’da da sınırlamalar azalıyor. Mağazalar kademeli olarak açılacak. 12 Mart’ta olağanüstü hal ilan edilmesinden sonra sert sınırlamalar gelmişti.

Ve Avusturya. Çok ilginçtir. Virüsün Avrupa’ya yayılmasında Avusturya’nın ünlü kış sporları merkezi Ischgl’in önemli rolü olduğu hala söyleniyor. Ancak, Avusturya sınırlamaların kaldırılmasında farklı bir yol uygulayacağını açıkladı. Buna göre; 1 Mayıs’tan itibaren tüm dükkanlar, alışveriş merkezleri ve kuaförler hizmet vermeye başlayacak. Restoranlar ve oteller ise Mayıs ortası açılacak.

Bizde ise sıkı tedbirler devam ediyor. Ciddi uygulamalar, seyahat yasakları, maske zorunlulukları ve diğer eski yasaklar devam ediyor.

Hatırlarsanız; geçen Cuma, ani sokağa çıkma yasağı açıklaması sonrası dükkanlarda içiçe panik kalabalığı tablosu görmüştük. Canımız sıkılmıştı. Bu acaba yayılımı arttırır mı endişesini doğurmuştu.

Bu hafta sonu yine sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Uzmanlara göre Nisan’ın son haftasında tepe noktasını Türkiye görebilir.

BİZDE DE OLACAK MI?

Sonrasında ülkemizde yukarıda saydığımız ülkeler gibi hayatı rahatlatacak uygulamalar gelir mi şimdiden söylemek zor. Ama Ankara’da, karşılaşacağımız tablolar iyi olursa benzer gevşemeye dair düşüncelerin olduğunu söyleyebiliriz.

Bu günler kritik. Özellikle 45 gün. Yani mayıs sonuna dek gelişmeler her tür iyi ve kötü sonucu getirebilir. Aman biz üzerimize düşeni ve tıp insanlarının söylediklerini yapalım.

Ben güzel günlerin eskiye oranla çok uzakta olmadığını görüyorum. Mücadelede, Mayıs ve ardından düzlüğe e çıkma da Haziran kritik. İyi şeylerle karşılaşmak milletçe en büyük dileğimiz.

İyi olun… Ülkemiz iyi olsun…

Bir yanıt yazın