Hafta içinde hayatımızın ciddi bir bölümünü geçirdiğimiz trafiğe dair iki önemli karar açıklandı.

Çok önemli bir emniyet mensubu arayınca hazır yeni uygulamalar devreye girmeden önce bazı noktaları hatırlatmak istedim.

Bazen bazı sevgili okurlarımızdan o klasik “Hayır her şeye ters birşeyler söylemem lazım!” prensibi ile “Bu kadar konu varken ne yani trafiğide mi yazıyorsun” diyenler oluyor. Diğer konuları da yazıyoruz.

Sağolsunlar ama atladıkları bir şey var; bu konuyu diğer konular kadar gündemde tutmalıyız.

GİDEREK….

Çünkü, bu ülkede giderek insanların birbirine saygısının kalmadığı, kuralların hiçe sayıldığı, arabası ile önce geçmek uğruna yaşlıların çocukların bile önüne aracını sürecek kadar gözü dönmüş insanların arttığı, otopark ve yol kavgasından her gün birçok insanın öldürüldüğü unutuyoruz! Her yıl binlerce insanımızı kaybettiğiz trafik meselesi bizim ulusal güvenlik sorunumuzdur.

Gelin çıkan iki değişikliği masaya yatıralım; Şimdi yeni uygulama ile çakarlı araçlara yasak geldi. Kullananlara hem para hem de men cezası gelecek.

SİNİR BOZANLAR

İstanbul başta, trafiğin bazen durma noktasına geldiği büyük şehirlerde emniyet şeridinden çakarlarını yakarak geçen araçlar, “Kim kardeşim bunlar, ne kadar çok önemli işi olan VIP araç varmış, kesin çoğu hikayedir…” diye düşündürür ve insanların sinirini bozar.

İşte yeni yasaya göre; hiçbir çakarlı araç görev kağıdı olmadan geçiş üstünlüğünü kullanamayacak. Ayrıca konvoy haricinde çakar yakmak da yasaklandı. Çakar lambayı usulsüz taktırdığı ve kullandığı tespit edilen sivil araç sahiplerine 192 lira para cezası kesilecek araçları da belli bir süre trafikten men edilecek.

Diğer yasaya göre de, cam filmi ve renkli cam kullanımında Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 63. maddesi esas alınacak. Yani, taşıtların camlarının görüntüyü değiştirecek seviyede renkli kullanımı veya camların üzerine renkli film tabakaları yapıştırılması yasak olacak.

ASIL ÇAKAR VE ŞERİT MESELESİ

Çakarların yasaklanması ve emniyet şeridinin kullanılmasındaki yasakların netleşmesi sıkılaştırılması konusunda gerçekten İçişleri Bakanlığını tebrik etmek lazım. Ancak, asıl bundan sonrasında kanunu çıkaranlara çok büyük iş düşüyor.

KANUNUN UYGULAYICILARINI KORUYALIM

O da kanunun uygulayıcılarını herkese karşı korumak.

Yani özellikle birkaç tanıdığı var diye kendini devlet sanıp devletin görevini yapan memuruna efelenenlere, tehdit edenlere, oradan geçemeyeceği halde kendine durumdan vazife çıkaranlara karşı korumak.

Bu ne demek? Gelin bundan sonrasını polis müdürü dostumuzun anlattıklarından dinleyelim;

“Metehan Bey, hatırlarsanız sizinle defalarca konuştuk. Bizlere destek verdiniz. Şimdi bu yasa çok önemli ama takibini yapacak değerli meslektaşlarımıza da Allah kolaylık versin. Bu emniyet şeridi ve çakarlı araç meselesi çok ciddi sorundur. Bizi çok yordu zamanında. Allah korusun acil bir şey olsa bu şerit, özellikle İstanbul’da 1. ve 2. çevre yolunda kendini bilmez hadsiz kullanımcılar nedeni ile tıkanma noktasına gelir. Aslında bu yasa genel çerçeve olarak vardı. Yani çakar da yasaktı, yetki dışı emniyet şeridi kullanımı da… Bu konuya biz de görev yaptığımız dönemlerde çok ehemmiyet verdik. İçinde cenaze var gibi emniyet şeridini kullanan belediye araçlarından, yerel yöneticilerden, siyasi parti yöneticisi olup kendini bakan sananlara, ambulans tutup şehirde oradan oraya hızlı ulaşım sağlayanlardan, yukarıda, tanıdıklarına güvenip o şerit için kendine geçiş belgesi ayarlayanlara dek biz neler gördük! Bunlar hep oldu maalesef. Asıl bizi üzen mesele, biz bunları durdurduğumuzda açıkça ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musunculardan’ yorulduk. Belediyenin şoförü bile dayılanıyordu, ‘Gidince senim amirine telefon ettireyim de gör’ diye… Aranıp fırçalanmadığımız da olmuyordu değil.”

Ne acı değil mi? Sizin çevrenizde plaka, geçiş kartı ayarlayanlar yok mu?

Devlet, ona sadakatle halkın menfaati için hizmet eden neferlerinin aidiyet hissi ile daha güçlü olur. Ama onları bu tür hadsiz zihniyetlere kurban edersek en başta hakları korunması gereken ve eşitlik prensibi üzerine kurulu bu millete zarar veririz. Bu açıdan devlet yetkililerine özellikle çok büyük rol düşüyor.

Konuyu hep birlikte takip edelim. Bunun için hep birlikte polisimiz ve jandarmamıza sahip çıkalım…

Bir yanıt yazın