TARİFSİZ bir acı daha dün yüreklerimize saplandı. 12 vatan evladımız Tunceli’deki helikopter kazasında şehit oldu.

Sikorsky helikopterde bulunan hakim Onur Alan, polis memurları Ekrem Dereli, Sadettin Demir, Candaş Kaplan, Mesut Özdemir, Ahmet Cihan Kilci, Hasan Yıldırım, Azam Gündede, komiser pilot Abdullah Ortanca, polis memuru teknisyen Murat Ködük, sözleşmeli pilot Dilaver Karsavuranoğlu’nu şehit verdik.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da dediği gibi bu üzücü kaza kesinlikle hava şartları nedeni ile meydana geldi.

2500 metre yükseklikte aşırı kötü havaya bağlı görüş mesafesinin düşüklüğü yüzünden maalesef helikopter düştü ve evlatlarımızı kaybettik. Kahreden bir kaza. Ancak bu kaza ilk değil ve maalasef benzer acıları geçmişte de yaşadık. 24 yılda 17 Sikorsky düştü ve bunun son 8 tanesi 2010’dan bu yana gerçekleşti. Bunların önemli bir bölümü kaza olarak gerçekleşti.

Dün bu konuyu araştırırken konunun içindeki isimlerden birinden bir mektup geldi. Mektupta, üzerinde durmamız gereken önemli unsurlar dikkatimi çektiği için sizlerin de dikkatine sunmayı bir borç bildim. Buna göre özellikle Doğu ve Güneydoğu’da meterolojinin ve yer destek sisteminin daha iyi teçhizatlarla donatılmasına işaret eden kısımlar var.

Gelin şimdi bu noktaları işin uzmanından dinleyelim;

VATANIMIZ İÇİN GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ

‘Merhaba; Öncelikle bu elim kazadan dolayı milletimizin başı sağolsun. İnanın Doğu ve Güneydoğu’da askeri ile polisi ile diğer devlet görevlileri ile her dakika görevimizin başındayız. Vatanını her şeyden çok sevenler için bazı vazgeçilmez şartlar vardır. Vatan ve millet için canınızı hiçe sayıp o göreve gitmek zorundasınızdır.

Hepimiz de bu bilinçle daima görevimizin başındayız. Bugün de dahil yapılan değerlendirmelerde kötü hava şartlarına bağlı olarak pilotaj hatasından bahsediliyor.

Ancak bu noktada size bazı noktalardan bahsetmem gerekiyor…

1- Ülkemizde tüm havacılık yatırımları havayolu ticari taşımacılığı üzerine yoğunlaştığı için VFR uçan hava araçları için yurt genelinde rotalar yok, engeller (yüksek gerilim, minare, gsm, kule, vb) sistemlere kayıtlı değil. (Ki İstanbul da geçtiğimiz ay düşen helikopterin çarptığı TV anten kulesi data base’lerde işli değildi)

2- Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde elde edilen meteorolojik veriler çok kısıtlı ve yanıltıcı. Bu yüzden helikopter pilotları rota üzerindeki karakolları, noktaları tek tek arayarak havacılıktan uzak personellerin gözle bakarak verdikleri bilgilerle uçuşa çıkmak zorunda kalıyor. Buralarda meteroloji teçhizatları kanımca güçlendirilmeli.

3- Ayrıca bahsi geçen bölgelerde yapılan uçuşların büyük çoğunluğu operasyon vb. nedenlerle vazgeçilmez zaruriyet içinde gerçekleştiriliyor. Bu yüzden şartların normalin altında olduğu hallerde de uçuşlar yapılmak zorunda kalınıyor. Ki bunu her vatan evladı vatanı için gözünü kırpmadan yapar. Bu nedenle bu tür bilgiler kritik öneme haiz.

4- Kötü hava şartlarında düşük görüş şartlarında uçmaya yardımcı alt sistemler bir çok hava araçlarında arttırılmalı. Çünkü bu bölgelerde buna sık sık ihtiyaç duyuluyor.

5- Bahar aylarının meteorolojik olarak çok geçişli ve hızla değişen yapıda olmasından ötürü uçuşlarda bir anda fena hava şartlarına maruz kalınabiliyor. Özellikle yüksek irtifalarda bulut ve yer arasına sıkışmış olarak uçmak zorunda kalındığı şartlarda yoğun türbülanslarda bastırıcı cereyanlara maruz kalınması ve yere tehlikeli yaklaşma çok olası durumlar.

Bu açılardan basınımız, ‘pilotaj hatasıdır’ kararına varmadan pilotların pilotajının layıkıyla yerine getirebilmesi için tüm şartlar yerine getirilebiliyor mu, bunu da göz önüne almak önemlidir diye düşünüyorum. Vatan kutsaldır.

Biz vatanın her köşesinde yüce milletimiz için daima görevimizin başındayız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Saygılarımla.

Bir yanıt yazın