Kapalı bir Bodrum sabahı uyandım uzandım koltuğa pencereden dışarıyı izliyordum ki yağış başladı öyle böyle değil gök yarıldı sanki bahçeyi seyrediyordum güller her daim seyretmeye keyiftir bende…

Yağış bir zaman sonra felakete dönmeye başladı dolu yağıyor hem de nasıl…

Ev birazcık yüksekte duvarın yerini alan büyükçe pencere seyre  doyum olmuyor..

Yağmur dolu derken uzandığım yerde uyuyakalmışım…

Aklımda tuhaf tanımlamalar eğer bu dolu yağmur köyümde hasat zamanı yağsa felaketim olurdu ki bu yıl da öyle oldu yağdı onca emeği yıktı geçti gitti…

Bu sefer de Bodrum’u insan kusurları yanlış yerleşim planları ve yetersiz alt yapı yüzünden mahvetti …

Uyandığımda öğrendim ki yağmur felaket getirmiş ben yukarıda sefasında uykuya dalarken aşağısında halk cefasındaymış yağmurun…

Ah be Bodrum doğanın her güzelliği sende can olurken insanın kıymet bilmezliğinden felakete dönüyorsun…

Bir yanıt yazın