HER seçim medya için tarihidir, kritiktir. Bugüne dek sıradan tanımlaması yapılan bir seçim görmedim.

Aslında farklı açılardan hepsinin kendine göre önemi vardır ama herhalde bu seçim; bu tanımlamayı sonuna dek hakedenlerden olacak. Hem Başkan hem de milletvekilleri seçilecek. Başbakan tarihe karışacak.

Yine de en baştan söyleyelim; sonucu ne olursa olsun artık inşallah bu genel seçimler bir daha tekrar tekrar etmez. Herkes yorgun. Ülke seçim yorgunu. Oysa bizim daha çok yapacak işimiz var bu ülke olarak.

Mikrodan makro ekonomiye kimse bir plan yapamaz hale geldi. Yerli yabancı herkes sürekli bir rekabet gerginlik ve seçim ortamından dolayı geleceğe dair bir öngörüde. bulunamıyor. Bürokrasi kilitlendi; onay bekleyen kritik hiç birşey sonuçlanmıyor. Yolda herkes birbirine ‘ya ne olacaksa olsun da önümüzü görsek’ diyor. Her seçim kamplaşmayı gereksiz yere daha da körüklüyor.

O nedenle tüm siyasileri artık bir sorumluluğa davet etme zamanı geldi.

Bu siyasi gerginlik herşeye yansıdı. Ülkede sürekli bir siyasi kavga ve tırmanan kamplaşma var. Seçim kıyamet günü hesaplaşması gibi görülüyor. Halk artık yoruldu. Kavgaları bırakıp bir an önce okyanuslar geçen bu ülkenin derelerde boğulmaması için toplumun her kesiminin el vermesi, huzurla birlikte yaşam hepimizin temennisi.

Pazar günü siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hangi partiye oy verirsek verelim, ertesi gün hepimiz bu ülkenin ortak paydasında buluşacağız. Toplum, bu yüce millet, siyasilerden daha olgundur ve daha uzlaşmacıdır. Kısa sürede el ele verir.

Geçen akşam ne yalan söyleyeyim canım çok sıkkındı. Ülkedeki kamplaşma, giderek tırmanan düşmanlık, insanların nefretle bölünmeleri ve umutsuzluklarını çok kafaya takarım. Ülkede her zaman herkes herşey iyi olsun isterim. Tıpkı sizler gibi, tıpkı her vatansever gibi.

Tam bu düşüncelerle giderken bir yayın görev aracının şoförü beni havaalanına götürmek için aldı ve başladı anlatmaya; hem ne anlatmak; bir büyük adamla arabaya binmişim de haberim olmamış;

‘Abi nasıl gidiyor seçimler? Kim kazanacak? Ben sana söyleyeyim mi abi; Kim kazanırsa kazansın biz kazanalım; halk kazansın. Ben hep bu liderlerin aile ekonomisine dar gelirliye istihdam üzerine söylemlerine bakıyorum. Ben hepsini her gün izledim. Ben şöyle gezersiniz böyle gezersiniz bu yasa gelecek şu gidecek söylemlerinden etkilenmiyorum abi. Kim kaç fabrika açacak ona bakıyorum. Kim bize onurumuzla iş sağlayacak onu bekliyorum. Allaha şükür hiç moralimi bozmadım. Üç oğlum var. İkisi berberde kalfa ve çırak. Biri askerde. Bir de evlatlığım var. Yıllar önce çocuğum olmuyordu. Evlat edindim. Allah da beni gördü hamdolsun üç erkek evlat verdi. O nedenle de evlatlık boynumun borcu gözümün nuru. Ben asgari ücret alıyorum. Oğlanlardan ayda toplam 1500 geliyor. 1050 lira kiram var. Onu bizde kalan anamın babadan kalan emekli maaşı ile ödüyoruz. Ama ne var biliyor musun abi çok ama çok mutluyuz. Çünkü hep el elele veriyoruz ailecek. Hiç enseyi karartmayacaksın. Bak abi geçen gün ne oldu anlatayım. Ben pazar günlerini hiç sevmem. Çünkü pazarları her yerde mangal yaparlar ve mis gibi kokar. Olan var olmayan var abi. E bizim evde de delikanlılar oğullarım var. Koku gelir evin içinde dolar. Bu nedenle korktuğumuz başımıza geldi ve geçen pazar da oğlanlar analarına tavuk kanat yapalım demiş. Canları çekmiş evlatların. Ne yalan söyleyeyim ayın sonuna doğru böyle büyük harcama bizi geri kalan günde zor durumda bırakır diye bizim hanım yani maliye bakanı devreye girdi. Bana hallederim anlamında göz kırptı ve çocuklara ‘size yumurtalı peynirli eritmeli ekmek fırında yapayım da görün; kanat neymiş’ dedi. O gece evlatlarla afiyetle yedik. Mutlu olduk. Aile isen hep böyle olacaksın. Aile içinde herkesi mutlu edeceksin. Abi unutma herşey güzel olacak. Bu millet büyük millettir. Ama tek bir aile muamelesi görürse onu kimse tutamaz. Liderlere tavsiyem tüm milleti aileleri gibi görsünler.’

Pazartesi sonuçları ne olursa olsun şimdiden ülkemize hayırlı olsun. İş başına kim, çoğunluğa hangi parti gelirse gelsin hepimizin destek vermesi bir vatani görevdir. Aksi; yani ben yoksam yansın ortalık demek kimseye yakışmaz. Ama bu millet seçimlerde hep en doğru mesajı verir.

İş başına geleceklere de tek tavsiyemiz; sizi etik bir şekilde eleştirenler olduğunda; lütfen ama lütfen dinleyin. Çünkü Türk siyasetinde her kesimde kimseyi dinlemeyen, eleştirenleri tu kaka ilan eden ve her yaptığını doğru kabul eden bir anlayış giderek yerleşiyor.

Hepimiz insanız hepimiz hata yaparız. Yeter ki vicdanımızla kimsenin hakkını yemeden bu ülkeye insanına hizmet edelim.

Benim siyasi düşünceme gelince; o hiç değişmedi ve değişmeyecek; o da sadece Türkiye…

En güzel günler bu millet ve bu ülke ile olsun…Düşüncesi partisi ne olursa olsun tüm ülkesini seven insanları ile elele hep birlikte…

Bir yanıt yazın