Aslında başından beri belliydi ama Erivan yönetiminin bazı mihraklarca öylesine beyni yıkanmıştı ki, gerçekleri darbeyi yiyince gördü.

1992’den beri işgal ettiği topraklara bile doymayan, hala düşmanca Azerbaycan’a saldıran Ermenistan ummadığı, hatta dostlarının beklemediği ve tarihi boyunca da aklından çıkaramayacağı çok ağır bir darbe aldı. Aslında başından beri belliydi ama Erivan yönetiminin bazı mihraklarca öylesine beyni yıkanmıştı ki, gerçekleri darbeyi yiyince gördü.

Rusya’nın evsahipliğinde yapılan anlaşmayla, Dağlık Karabağ’ın bundan böyle Azerbaycan’a bağlılığı herhangi bir tartışmanın konusu bile olmayacak.

1 milyon insan evlerine dönebilecek. Azerbaycan Şuşa’yı aldıktan sonra aslında yapacak bir şey kalmamıştı. Zafer yoldaydı.

Azerbaycan ordusu müthiş bir kahramanlık hikayesi yazarak adım adım Dağlık Karabağ’da hakkı olan bu toprakları geri almak için yürümeye başlamıştı.

AMAN ARTIK DUR RİCASI

İşte tam bu noktada o beklenen barış zorunlu olarak Moskova yönetimi tarafından getirildi. Çünkü bu gidişle Azerbaycan tüm Dağlık Karabağ’ı yani hakkı olan toprakları kendi gücü ve hakkıyla alacaktı.

27 Eylül’den bu yana Ermenistan’ın arkasındaki tüm aktörler de ona verdiği destekte sonuç alamayacağını anlayınca, görülen o ki, geri çekilindi ve masaya oturuldu.

ZAFERİN KODLARI

Peki bu süreç bize ne öğretti?

Uluslararası hukuk bir kez daha güçlülerin hukuku olduğunu gösterdi. Eğer Azerbaycan yine 28 yıldır oyalandığı Minsk Süreci’nin ‘bekle çözeriz’ yalanlarına inansaydı bugün Dağlık Karabağ’da geldiği noktaya yaklaşamazdı. Füzeler yediği, evlatlarını şehit verdiği, insanlarının acısının intikamını alamadığı ile kalırdı.

Bu da bize bazı şeyleri açıkça ortaya koydu. Azerbaycan ve İlham Aliyev sadece Erivan yönetimini değil, Moskova, Paris, Tahran ve diğer tüm aktörleri yenmeyi başardı. Ermenistan bugünden sonra artık tamamen Rusya’nın kontrolü altına girecektir. Ermeni Lider Paşinyan bu saldırılarının ve yaptıklarının hesabını çok da uzak olmayan bir süreçte görevinden ayrılarak ve halkına hesabını ödeyerek verecektir.

ANKARA ETKİSİ

Başından beri her konuda etkisini hissettiren Türkiye sivil ve askeri gücü ile artık daha çok Azerbaycan’ın yanında olacaktır.

Bu ilk aşamada gözlem noktalarıyla ortak hareket merkezleri ile başlayacaktır. Daha özel ilişkiler yoldadır. Azerbaycan bölgede artık belirleyici bir aktör olacaktır. Bunu da bu son zaferi sağlamıştır. Yapılan anlaşma aslında batı ve Rusya’nın, Azerbaycan’a ‘lütfen daha fazla gitme’ ricası anlaşmasıdır. Ama bu defter burada kapanmamalıdır. Çünkü Dağlık Karabağ’ın statüsü bundan böyle ‘artık nasıl tamamen Azerbaycan’a devredilebilir’ şeklinde tartışılmalıdır.

TEBRİKLER

Bir tebrik de Azerbaycan Cumhurbaşkanı ilham Aliyev’e ve ve ekibine. Başından beri başta Fransa ve Erivan’dan olmak üzere atılan iftiralar kara propagandalar ve sinir harbine karşı çelik gibi sinirlerle ayakta durup bu algı savaşına karşı müthiş bir mücadele verdiler. En doğru zamanda en doğru mesajlarla süreci yönettiler. Anlaşmadan bir gün önce ‘eğer eğer Azerbaycan’a bir ülke asker göndermekle tehdit ederse Türk askerlerini ülkeme davet ederim’ diyen İlham Aliyev muazzam bir taktik savaşını da başarıyla kazanmıştır. Bundan böyle, eğer Ermenistan Fransa ve Ermeni diasporasının etkisinden kurtula bilirse, hem Türkiye hem de Azerbaycan ile ilişkilerini geliştirebilir. Ayrıca, bu yaşadığı sefaletten kurtulabilir.

Artık Erivan yönetimi yıllardır kuklası gibi hareket ettiği diaspora hareketinin kendisini ne hale getirdiğini görmek durumundadır.

Nahçıvan Azerbaycan arası ulaşım da açıldığında aslında bunu Türkiye ile Azerbaycan arasında kurulan fiziki stratejik köprü olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

Her şey asıl şimdi başlayacak. Moskova Bakü Ankara eksenindeki taktik mücadele çetin geçecek.

Ben Azerbaycan’ın 27 Eylül’den bu yana yürüttüğü başarılı süreç ve Ankara ile yakın ilişkileri paralelinde gelecekten şimdi daha çok umutluyum. Bu zafer Türk coğrafyası ve dünyasına hayırlı olsun.

Güzel günler sizlerle olsun…

Bir yanıt yazın