Başlığa bakıp şaşırmayın, evet 15 Temmuz bitmedi. Çünkü 15 Temmuz sadece bir kalkışma, işgal tarihi değil Türkiye’ye yönelik bir operasyonun kod adı haline geldi. Bu operasyon sürüyor ve biz güçlü durduğumuz için henüz hedeflerine ulaşamadılar. Ancak tam tersi olursa, bu operasyon başarılı olur ve ayağımızın altındaki toprağı kaydırırlar, vatanımızı yok ederler.

Kimine belki çok abartı gelecektir bu sözler. Ancak aşağıda yazacağım bilgileri gözlerinizin önüne getirin. Şöyle ki, 15 Temmuz öncesinde;

– Terör örgütleri bir anda Türkiye’yi hedef almaya başladı. FETÖ, DEAŞ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleri arka arkaya doğrudan veya dolaylı saldırılar gerçekleştirdi. Bu örgütler, saldırılarında koordineli bir şekilde çalıştı.

– ABD Suriye’de bir terör devletçiği kurmaya çalıştı.

– Türkiye, uluslararası platformlarda yalnızlaştırılmaya çalışıldı.

– Kripto unsurlar devleti çalışamaz hale getirmek için canla başla uğraştı.

Bu gelişmelerin sonucunda en son saldırıyı 15 Temmuz’da yaşadık. Bir gecede 251 canımızı kaybettik, yüzlerce vatandaşımız, askerimiz, polisimiz gazi oldu. Fetullahçı teröristlerin saldırısının amacı, Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek ve ulusal güvenliğimizi zaafiyete uğratmaktı. Bu sayede, terör örgütlerinin arkasındaki güçler,

– Suriye’nin kuzeyinde terör devletçiği oluşturabilecekti,

– Irak’ı bölerek bu ülkenin kuzeyinde Türkiye’yi tehdit edecek gayri meşru bir devlet kurabilecekti,

– Kıbrıs Türk’ünü ezip, KKTC’yi yok edip, Ada’yı tamamen Rumlara, yani kendilerine teslim edeceklerdi,

– Doğu Akdeniz’de Türkiye tamamen devre dışı bırakılacaktı,

– Türkiye’yi Rusya ve İran’la çatıştırıp, bu üç ülkeyi zayıflatacaklardı,

– Operasyonlarına ekonomi üzerinden katkı yapacaklar, halkı sokağa dökmeye çalışacaklardı,

– Sınırlarımızın içinde de her türlü etnik ve mezhepsel boğazlaşmayı gerçekleştirip, 100 yıl önce gerçekleştiremediklerini günümüzde yapacak, ülkemizi paramparça edeceklerdi.

Bu maddeleri okuyup tekrar düşünün bakalım. Bu tehlike geçti mi? Açık söyleyeyim, geçmedi.

Tekrar madde madde hatırlatalım,

– Suriye’de terör devleti tehlikesi halen devam ediyor.

– Irak’taki gayri meşru yapı pusuda beklemeye devam ediyor.

– Terör örgütleri saldırılarını koordineli bir şekilde sürdürüyor.

– FETÖ’nün kripto unsurları hala devletin ve etkili kurum ve kuruluşların içinde çalışmalarını yürütüyor.

– Doğu Akdeniz’de bizi içeriden vurmaya çalışanlar durmadan kafa kaldırıyor.

Net söyleyelim, Türkiye ve Türk milleti düşmanları, sadece FETÖ değil, bu terör ve casusluk yapılanmasını yöneten Gladyo yapılanması unsurları üzerinden halen yoğun bir faaliyet yürütüyor. Bunu sadece sahadaki eylemlerden değil, medya ve sosyal medyadaki söylemlerden de görebiliyoruz. Bu unsurlar bizden görünen kişiler de olabilir. FETÖ yetmez, üst aklın Türkiye’yi karıştıran ağına yönelmez ve bu ağı çökertmez isek aynı tehdit başka bir boyutta, şekilde karşımıza çıkabilir. Bu illaki askeri darbe şeklinde olmaz. Geçmişi hatırlayın. Gladyo sadece askeri darbelerle operasyon yapmadı. Siyasete müdahale ederek, ekonomik operasyon çekerek, zenginliğimiz olan farklılıklarımızı çatıştırarak vs. çeşitli yollardan operasyon yaptı. Hatırlayın, siyasi partilerimizi parçalayıp hükümet operasyonu yapmadı mı? Koalisyon hükümetlerini sadece icraat farklılıkları mı bitirdi? Askeriyenin, Emniyetin, Maliyenin vs. devlet kurumlarımızın, partilerimizin içine sızmadılar mı? Siyasi partiler nasıl bölündü parçalandı? Bunları hep düşünün ve araştırın. Bu tehlike halen devam ediyor. Bu küresel ağın Türkiye’deki elini kırmaz ve etkisizleştirmezsek, bugün FETÖ ile karşımıza çıkan güç ile yarın başka bir şekilde karşılaşırız. O zaman da hepimize geçmiş olsun deriz.

Bu nedenle Gladyo temizliği yapılmadığı sürece 15 Temmuz’lar bitmez…

***

TERÖRİSTİN İTİRAFI

Halen “tiyatro, kurgu” diyenler var. Bakın terör ve casusluk örgütünün en önemli medya militanlarından Faruk Arslan, 10 Haziran 2016 tarihinde, yani işgal girişiminden bir ay 5 gün önce bir yazı kaleme almış. Yazının başlığı “TSK, Selefilerin neresinde? Emekli Paşalar ve kirli Gladyo ÖKK darbesini durduracak mısınız?” Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefe oturttuğu yazısını aynen şu cümlelerle bitiriyor:

“Hizmet, hep doğruların yanında oldu ve yanlışları eleştirdi. Erdoğan’ın Selefi vebalini üstlenmek, aynı çatıda bulunmak ahmaklık olurdu. Hizmet kararını verdi, ya TSK? TSK’ya saygıyla sunarım. Global Süfyan’ın Mehdi Ordusu kitabımda anlattığım nifaka ortak mısınız, yoksa değil mi? Bir karar veriniz. Ülkemizi koruyup kollamak sizin göreviniz değil mi?”
Yurtdışında kaçak yaşayan, mekanı FETÖ’cülerin önemli merkezlerinden Kanada olan Faruk Arslan isimli militan, açıkça FETÖ’nün TSK içindeki unsurlarına şifreli mesajı göndermiş, “Biz kararı verdik, siz harekete geçin” demiş. Görmek istemeyenlere etkisi olur mu bilmem ama arşivinizde bulunması gereken bir yazı.

Bir yanıt yazın